Meme kanserine Türk darbesi

ABD’de meme kanseri üzerine araştırmalar yürüten Doç. Dr. Tan İnce, meme kanserinde kanserli hücrelerin direncini artıran proteini keşfederek önemli bir buluşa imza attı. Geçen hafta yayınlanan araştırmanın hem mevcut tedavileri iyileştirmesi hem de belirlenen proteini hedef alacak yeni ilaçlar üretilmesine yardımcı olması bekleniyor.

imageslk ABD’de 23 yıldır kanser araştırmaları yürüten, Hacettepe Tıp ve Harvard mezunu Türk kökenli Doç. Dr. Tan İnce, meme kanserinde önemli bir buluş gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl Miami Üniversitesi’ne geçen  Dr. İnce’nin liderliğinde, Harvard ve MIT üniversitelerinden araştırmacıların katıldığı projenin sonucunda, kanser hücrelerinin ömrünü uzatan unsurlardan birinin, normal hücreleri genetik ve metabolik strese karşı koruyan ısı şoku faktörü (HSF1) proteini olduğu belirlendi.

Proje üç ayaklı

Dr. İnce’nin beş yıl önce başlattığı araştırma, üç ayaklı ilerledi. Temel bilim araştırmaları MIT’de başlatıldı. MIT’deki, araştırmalarda, kanserli hücrelerin metabolik olarak normal hücrelerden daha bozuk olduğu kanıtladı. Dr. İnce de, aynı insandan iki ayrı meme hücresi alarak bunlara kanser yapan genler ilave etti ve iki hücrenin gelişimini karşılaştırdı. Sonuçta, hücreleri oksijen yetersizliği, besin eksikliği, radyasyon gibi stres unsurlarına karşı koruyan HSF1 proteininin daha çok olduğu hücrede tümörün metastaz yaptığını, diğer hücrede ise ölümcül olmayan bir tümör oluştuğunu fark etti.

Dokular kanıtladı

Ve Harvard Üniver-sitesi’nin 1976’dan beri hastanesinde çalışan 239 bin hemşireden aldığı doku örnekleri arşivinde tarama başlattı. Meme kanseri olan 1841 hemşirenin dokularında yapılan araştırmalarda da, Dr. İnce’nin savunduğu gibi HSF1 proteininin meme kanserinde ölüm ihtimalini 2-3 kat artırdığı doğrulandı.

Peki şimdi neler olacak?

Dr. Tan İnce, şimdi bu çalışmanın üç koldan devamının getirilebileceğini belirterek şunları söyledi:

-  Birincisi, mevcut meme kanseri tedavilerinde bir iyileştirme olabilecek. Tedavilerde herkese çok ağır ilaçlar veriliyor. Tümör’ün de HSF1’i az olan bazı hastaların belki bu kadar ağır ilaçlar almasına gerek olmayacak.

-  Belirlediğimiz HSF1’li proteini elimine edecek yeni bir ilaç üretilebilecek. Bu çok daha uzun ve masraflı bir yol ama bu makale ilaç şirketlerini ikna edebilir. Böyle bir ilaç sadece HSF1’yi hedef alıp direncini kırdığı kanserli hücreleri yok edecek. Bu proteinin çok az bulunduğu normal hücrelere de zarar vermeyecek.

-  Başka kanser türlerinde de HSF1’nin bir etken olup olmadığına bakacağız. Şimdiden biz bu çalışmaya başladık. Ve bağırsak, akciğer, deri gibi kanser türlerinde HSF1’nin tıpkı meme kanserinde olduğu gibi etken olduğu yönünde bazı ilk bulgulara ulaştık.

Önemli adım

HÜRRİYET Yazarı Özdemir İnce’nin oğlu olan Dr. Tan İnce (48), Türk gazetelerinde sık sık kansere çözüm getirdiği söylenerek haber yapılan Türk doktorlardan biri olarak sunulmak istemediğini ama araştırmasının da kansere karşı yürütülen araştırmalarda önemli bir buluş olarak nitelendirilebileceğini söyledi. Dr. Tan, “Bu bir penisilin keşfi değil, ancak kanserle mücadelede önemli bir adım” dedi.

11 araştırmacı çalıştı

PROJEDE 11 kişi çalıştıklarını anlatan Dr. Tan İnce, maliyetin milyon dolarlara ulaştığını söyledi. Estee Lauder kozmetik şirketini kuran aileden Evelyn Lauder’in Meme Kanseri Araştırma Vakfı’ndan son beş yıldır her sene 220 bin dolar aldığını anlatan Tan, “Buna Harvard ve MIT’li araştırmacıların bütçelerini de eklemek gerek” dedi.kaynak