Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Meme kanserinde önemli gelişme
Bilim adamlarının meme kanseri tümörlerinde yeni bir keşfi, tümörlerin kendi genetik özelliklerine göre tedavi edilmesinin önünü açtı.
ANKARA – İngiliz The Times gazetesinin internet sitesinde, İngiltere’deki Kraliyet Araştırma Enstitüsüne bağlı Kanser Araştırma Kurumundan bir grup bilim adamının ”Lancet Oncology” dergisinde yayımladıkları keşfine yer verildi.
Uzmanlara göre, söz konusu keşif, doktorların hangi tip kemoterapiden hangi hastaların fayda göreceğini belirlemelerine olanak sağlayarak, meme kanseri hastalarını fayda görme ihtimalleri zayıf, toksik ve zorlu ilaç rejimlerinden kurtaracak.
Lancet Oncology dergisinde yer alan yazıda, bilim adamlarının bu keşfinin, meme kanseri tümöründeki 6 belirli gen üzerindeki ölçümün, tümörün kemoterapide en çok kullanılan maddeler arasında yer alan paclitaxel (Taxol) maddesine karşı hassasiyet derecesinin belirlenmesine olanak sağladığı belirtildi.
Meme kanseri hastalarının yüzde 15’ine ameliyattan önce tümörün küçültülmesi için verilen paclitaxel maddesi, her zaman etkili olmamasının yanı sıra saç dökülmesi, sinir ağrısı ve bağışıklık sistemini zayıflatma gibi ciddi yan etkiler taşıyor. Bilim adamlarının meme kanseri tümörlerindeki 829 genin faaliyetlerine, paclitaxel maddesi üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla birer birer son vermeleriyle elde edilen bulgulara dayalı olarak geliştirilen yeni tekniğin klinik çalışmalarla onaylanması durumunda, paclitaxel verilen hastalar arasında ilaçtan fayda sağlayamayacak olan yarıya yakın hastanın belirlenebileceği hesaplanıyor.
Bilimsel çalışmayı yürüten ekibin başı Charles Swanton, dergide yer alan yazısında, kanser tedavisindeki en büyük güçlüğün hangi hastaların hangi ilaçlardan faydalanacağının belirlenmesi olduğuna işaret ederek, yaptıkları araştırmanın kişiye özel hale getirilmiş tıpta daha hızlı gelişmeler sağlanması yolunda ileriye atılmış bir adım olması ümidini dile getirdi.
Bilim adamlarının bulguları, "kanser tedavisinin, işe yarama olasılığı en yüksek olan tedavi stratejisinin, hastadaki tümörün genetik özelliklerine göre seçildiği, ‘kişiye özel hale getirilmiş terapi’ dönemine taşınması yolunda en son gelişme" olarak değerlendiriliyor.kaynak