MEME KANSERİ

Meme Kanseri Nedir ve kimler risk grubundadır.

mlk Meme kanseri memede tek bir hücrenin kanserleşmesiyle başlayıp kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla memede kitle gelişimine neden olan sekiz kadından biri gözlenen tümöral gelişimdir.

Memede saptanan kitlelerin ancak onda biri meme kanseriyle ilişkilidir. Diğerleri de kanser dışı nedenlere bağlıdır. Memede ortaya çıkan kitleler etraf dokuya yaptıkları basıya bağlı ağrı semptomlarına neden olur. Bu nedenle memede saptanan tüm kitle lezyonlarına mutlaka doktor kontrolü yaptırılmalıdır.

Meme kanserleri erişkin yaşta herhangi bir dönemde ortaya çıkabilirken genellikle 50 yaş üzerinde gelişmektedir. Erkeklerde de nadir olarak meme kanseri gelişebilmektedir.

Meme kanseri gelişimi içi risk grubundakiler;

    50 yaş üzeri kadınlar,

    Adölösan dönemde hızlı büyüme ve daha uzun boylu ve kilolu grup,

    Menapozdan sonra aşırı kilo alınması,

    Alkol kullanım öyküsü ,

    Erişkin yaşta aşırı kilo kaybı,

    Yağda zengin diyetle beslenmesi,

    Kırmızı etten zengin diyetle beslenilmesi,

    Erken yaşta adet görmeye başlanması,

    İleri yaşta gebelik veya hiç hamileliğin olmaması,

    Geç menapoz yaşı,

    Ailesel veya kişisel meme anormallikler olması.

    Meme kanserinin önlenmesi:

Diğer kanserlerde olduğu gibi diyet ve yaşam biçiminde yapılacak değişikliklerle meme kanserinde belirgin oranda azalma sağlanabilmelidir.

Bilimsel çalışmalarda kişinin yaşı genetik genetik yapısı gibi faktörler yanında doğum öyküsü, diyet ve yaşam şeklinin meme kanseri gelişiminde önemli olduğu gösterilmiştir.

Beslenmede sebze, meyve türü gıdaların ve aktivitenin arttırılması meme kanserinin ortaya çıkış riskini azaltmaktadır. Bu şekilde beslenme sonucu sadece kanser riski azalmayıp aynı zamanda vücut kütlesinde azalmaya ve alkol ve yağ gibi kanserojen ajanların daha az tüketimine neden olacaktır.

Meme kanseri riskini azaltan basamaklar:

Birinci basamak:

Aşırı zayıflık veya aşırı şişmanlıktan sakınıp, erişkin yaşta ilave alınan kiloları vermeye çalışın.

İkinci basmak:

Yeterli miktarda sebze ve meyve yemelisiniz, günde en az beş porsiyon değişik sebze ve meyve tüketiniz.

Üçüncü basamak:

Alkollü içecekleri çok az, kulanın veya hiç kullanmayınız. Hem erkek hem kadınlarda günlük alkol tüketimi azaltılmalıdır.

Dördüncü basamak:

Günlük egzersiz ve fiziki aktivite yapınız. Günlük en az bir saat fiziki aktivite yapınız. Haftada bir en az bir saat daha yoğun egzersiz uygulayınız.

Beşinci basamak:

Taneli yiyeceklerden zengin diyetle besleniniz. Günlük yeterli sütlü, proteinden zengin taneli yiyecekleri tüketiniz. Mümkünse kabukları ve tüm olarak yenmelidir ( Örnek kepekli un vb. gibi).

Altıncı basamak:

Az yağlı diyetleri ve yiyecekleri seçiniz. Kırmızı eti azaltınız, yağsız et tercih ediniz. Daha az pasta, kek, bisküit tüketiniz, az tuzlu yemek alışkanlığı kazanınız, yiyeceklerinizi uygun koşullarda saklayınız. Sigara, puro gibi tütün ürünleri kullanmayınız.

Meme kanserinin saptanması:

Meme kanserinin erken tanısı önemlidir. Erken tanı ile daha başarılı tedavi yapılabilmektedir. Kanser memeye sınırlı ve uzak yayılım yoksa daha başarılı tedavi edilebilmektedir. Aşağıdaki basamaklar takip edildiğinde;

    Çoğu meme kanseri hasta tarafından memede kitle saptanmasıyla tanı konmaktadır. Ama kontrol mamografik değerlendirme ile muayene ile saptanamayan küçük tümöral odaklar belirlenebilir.

    Memenize dikkat ediniz. Adetten hemen sonra yapılacak meme kontrolleriyle memedeki değişiklikleri daha erken saptamak mümkündür. Meme kontrol muayenesinin nasıl yapılacağı konusunda bir sağlık kurumunda eğitim alınız.

    Ailesel veya kişisel meme kanseri hikayeniz varsa doktorunuza görünün, kontrol muayenesi konusunda bilgi alınız.

    Memenizi kontrol ederken memede gelişen değişiklikler konusunda dikkatli olmalısınız. Memede şekil değişikliği simetrisinde bozulma, meme cildinde kalınlaşma memede ele gelen sert kitleler, koltuk altında ele gelen bezeler konusunda dikkatli olunmalıdır. Meme normalde nodüler bir yapıya sahip olup bir taraf diğer tarafa göre daha büyük olabilir. Memede bulunan nodüler yapılardan bir tanesi diğerlerine göre daha farklı hissedilirse veya bir meme diğerinden belirgin büyükse doktorunuza başvurmalısınız. Memede saptanan kitlelerin ancak % 10’ nu meme kanseridir. Bu nedenle bu durumda aşırı endişeli oluşmamalıdır. Düzenli takipler devam edilmelidir.

Meme kanserinin tanısı:

Memede olan değişikliklerin ortaya konmasında en az aşağıdaki testlerden bir veya birkaç tanesi kullanılmaktadır.

    Mamografi: Düşük dozda radyasyonun kullanıldığı, güvenli emin bir testtir. Meme kanseri konusunda önemli bilgiler verir.

    Ultrasonoğrafi: Ses dalgalarıyla memenin değerlendirildiği yöntem olup zararsız bir yöntemdir.

    İnce iğne aspirasyon biopsisi: İnce iğne aracılığıyla saptanan kitlesel lezyonlardan hücre örnekleri alınıp değerlendirilebilmektedir.

    Biopsi: Cerrahi yöntemle saptanan lezyonların kısmi veya tüm olarak çıkartılmasıdır.

    Son iki yöntemle alınan örneklerde kanser hücresinin görülmesi amaçlanmaktadır.

Bu değerlendirmelerle kanser olmayan tehlikesiniz fibrokistik hastalık, kronik mastit, hormonların uyardığı mastit,bu grupta değerlendirilmektedir. Fibroadenom düzgün düzeyli lastik kıvamda bir dokudur. Memede ekimoz veya morarma ile birlikte travmatik yağ nekrozları, yağ dokusu inflamasyonu olabilir. Benign lezyonların çoğu basitçe lokal anesteziyle çıkartılabilir.

Meme Kanseri Tedavisi:

Meme kanseri tanı konduğunda pek çok değişik tedavi şekilleri uygulanabilmektedir Tedavinin seçimi bir çok faktöre bağlıdır. Bular hastanın yaşı, sağlık durumu, kanserin evresi ve tipi gibi faktörlere göre tedavi planlanmaktadır.

Meme kanseri tedavsinde cerrahi radyoterapi ve kemoterapi standart tedavidir. Bunlar yanında daha karmaşık tedavi yöntemleri, sınırlı cerrahi uygulanımları gibi yeni tedavi yaklaşımları geliştirilmektedir.kaynak