Kanserli hastaların yaşam süresi uzuyor

7429287 Dünyanın en iyi kanser merkezlerinden birinde önemli görevler üstlenen üç Türk araştırmacı, lenfomada tedavi başarısının yüzde 90’lara, lösemide ise yüzde 95’lere çıktığını söyledi

 

Dünyanın en iyi kanser merkezlerinden biri olarak bilinen Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nin Türk araştırmacıları, Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen kanser sempozyumu nedeniyle geldikleri İstanbul’da, kanser tedavisinde üzerinde çalıştıkları son araştırmaları Milliyet’e değerlendirdi.
Yeni tedaviler
MD Anderson Kanser Merkezi Meme Patolojisi Grubu ve Tümör Bankası Direktörü Prof. Dr. Ayşegül Şahin, Meme Kanseri Bölümü Direktörü ve Kanser Genetiği Bölümü’nün kurucusu Doç. Dr. Banu Arun ve araştırmasına aldığı yarım milyon dolarlık fonla adını duyuran Deneysel Tedavi Bölümü’nden Dr. Bülent Özpolat, son gelişmeleri anlattı.
Yılda 200’den fazla kanser araştırmasına kaynak oluşturan tümör bankasının direktörü Prof. Şahin, ileri evrede yakalanan meme kanserlerinin tedavisinde ameliyat öncesi kemoterapi uygulanmasının sık kullanılan bir tedavi şekli olduğunu belirterek, “Ameliyat öncesi kemoterapi yapılan bu hastalarda aynı tür kemoterapi uygulanırdı ve tedaviye yanıt yüzde 20-30 civarındaydı. Artık günümüzde moleküler ve genetik testlerle meme kanserini daha detaylı sınıflandırmak mümkün. Tümörün moleküler ve genetik yapısına göre değişik tedaviler yapılabiliyor. Böylece bazı hastalarda ameliyat öncesi kemoterapiye cevap yüzde 60-70’lere ulaşıyor” dedi.
Yeni tedavilerle meme kanserinde yaşam süresinin son 15 yılda ikiye katlandığını anlatan Doç. Dr. Arun ise, “Akıllı ilaçlar sayesinde lenfomada yüzde 30 olan tedavi başarısı yüzde 90’lara, lösemide ise yüzde 35’ten yüzde 95’lere kadar çıktı” diye konuştu. 
Kötü genlerin peşinde…
Kanser hücrelerindeki kötü genleri tespit edip bunları yeni bir yöntemle etkisiz hale getirmeyi hedefleyen Dr. Bülent Özpolat’ın araştırması kemoterapi veya radyoterapi gibi tedavilere direnç gösteren kanser hücrelerindeki bu kötü genin aktivitesini durdurarak hastalığı tamamen tedavi etmeyi amaçlıyor. Dr. Özpolat, şu bilgileri verdi:
“Kullandığımız yeni bir yöntemle kansere yol açan kötü genleri bloke ediyoruz. Bloke ettiğimiz kanserli hücre kendi kendini öldürüyor. Hayvan deneylerinde lenfomada ömrü uzatmayı başardık, yüzde 90 tedavi başarısı elde ettik. Yüzde 60’ında hiç tümör gelişmedi. Meme kanserinde ise yüzde 95’ten daha fazla oranda tümörün gelişimini durdurduk. Ayrıca kemoterapinin etkisinin arttığını gördük. Bu yöntemin yumurtalık, pankreas ve lösemi gibi kanser türlerinde de etkili olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl insan çalışmalarına başlayacağız.”

kaynak