Yaz meyveleri kanser düşmanı

meyve-sepeti-1 Yaz meyvelerinin, kansere neden olan genetik zedelenmeyi azaltıp tümörün büyümesini önlediği belirtildi.

Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, kolon ve yemek borusu kanseri, ağız içi kanser öncüsü oluşumlar ve nadir görülen bir reflü türü olan barret hastalığı; çilek, böğürtlen ve ahududu sayesinde iyileşme gösteriyor.
Dünyanın en büyük kanser merkezlerinden Ohio State Üniversitesi araştırmacıları hayvan ve insanlar üzerinde bu meyvelerin etkisini inceledi ve faydalarını bilimsel olarak da kanıtladı. Merkezin kanser önleme programı sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Laura Kresty, Birinci Uluslararası Kanser ve Beslenme Kongresi’nde böğürtlen türleri ve çilekle ilgili araştırmalarına dair bir sunum yaptı.
Kresty, "Bu meyvelerin bazı kanser türleri üzerindeki etkilerini araştırmak üzere yıllardır sürdürdüğümüz araştırmalarımızı birkaç yıl önce insanlar üzerinde uygulamaya başladık. Seçtiğimiz hasta grupları yemek borusu kanseri ve barret hastalığı taşıyan kişilerdi. Ayrıca ağız içi kanser öncülü olan bazı lezyonlar üzerinde araştırma yaptık. Bir de kolon kanseri açısından yüksek risk taşıyan kişileri çalışmaya dahil ettik. Bunlar, ailesel polipli veya kolon kanseri bulunan kişilerdi.
Söz konusu meyvelerden kansere yönelik ilaçlar üretilebilecek. Ama her birinin nasıl etki ettiği, kanseri nasıl önlediği veya tümörlerde küçülme sağladığı konusunda daha geniş çalışmalara ihtiyaç olduğu kesin. Hatta içindeki etkin maddeleri artırabilmek için meyvelerin genetiğiyle oynanarak kanser açısından daha faydalı hale getirilmeye çalışılıyor. Herkes, günde 4-5 öğün sebze-meyve tüketmeli. Son yıllarda öğün sayısının 8-9’a çıkması gerekli diyen uzmanlar da var. Ne şekilde olursa olsun, bu meyvelere öğünlerde mutlaka yer
verilmeli" dedi.
Deneylerine çilekle başladıklarını ve ardından ahududu ve diğer böğürtlen türlerinin kanser oluşumunu önlemede ve var olan tümörleri geriletmedeki etkisini gözlemlediklerini kaydeden Kresty, "Yapılan deneylerde bu meyvelerin inanılmaz etkisi kanıtlandı. Daha da etkileyici olanı, bu dağ meyvelerinin aynı zamanda moleküler seviyede kansere neden olan DNA’daki zedelenmenin de azalması ve kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatması oldu. Yani bu meyveler genetik düzeyde kanserle savaşıyor" diye konuştu. kaynak