Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
x-ray cihazları kanser mi yapıyor
Ankara Üniversitesi(AÜ) Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Bor, Avrupa Komisyonu’nun x-ışın kullanan tarayıcıları yasaklama girişimine ilişkin, medikal uygulamalarla karşılaştırıldığında 1-2 bin x-ışın taramasından alınan radyasyon dozunun bir tek akciğer röntgenindeki doza eşdeğer olduğunu söyledi.
Selma Kasap – AÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Doğan Bor, yaptığı açıklamada, bazı basın kuruluşlarında havalimanlarında kullanılan x-ışın cihazlarının kanser nedeni sayıldığından Avrupa Komisyonu’nun bu cihazları yasaklaması yönündeki kararın yer aldığını belirterek, bu konuya açıklık getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu görüntüleme teknolojisinde geri saçılan x-ışınlarının kullanıldığını anlatan Bor, bu teknolojideki ışınların şiddeti ve enerjisinin son derece zayıf olduğunu belirtti.
X-ışın tarayıcılarının insan vücuduna girmeden sadece deriden geri yansıtıldığını bildiren Bor, “Yansıyan bu ışınlar özel detektörlerle algılanırlar ve insan vücudunun siluetinin bir görüntüsü elde edilir. Bu görüntülerden deri üzerinde herhangi bir yabancı madde olup olmadığı kolaylıkla anlaşılır” bilgilerini aktardı.
Risk oranı 400 milyonda bir
Prof. Dr. Bor, ABD Johns Hopkins Üniversitesi’ndeki fizikçilerin yaptıkları incelemelerde; kişinin bir x-ışın taramasından geçmesi durumunda aldığı radyasyon dozunun, ortalama 10 dakikalık uçak seyahatinde alacağı ya da herkesin her an içinde yaşadığı ortamdaki doğal radyasyonun 30-60 dakikalık toplam değerine eşit olduğunu gösterdiğini aktardı.
Bor, şu bilgileri verdi: “Medikal uygulamalara yönelik bir karşılaştırma yapılırsa bahsi geçen uygulamada 1000-2000 tane x-ışın taramasından alınan radyasyon dozu bir tek akciğer röntgenindeki doza eşdeğerdir. Her ne kadar bu düşük seviyedeki radyasyonun kansere neden olduğu kanıtlanmamış olsa bile, hesap yolu ile elde edilmiş bir riskten bahsedilebilir. Bu ihtimal söz konusu x-ışın tarayıcılar için 400 milyonda birdir, yani taranan 400 milyon kişiden birisinin kansere yakalanma riski vardır. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, bu 400 milyon kişinin yaklaşık 160 milyonun diğer nedenlerle zaten kansere yakalanması ve bu hastaların yüzde 20-25’inin ölmesinin söz konusu olmasıdır.”
“Sistemler son derece güvenli”
Avrupa Birliği’nin x-ışın kullanan tarayıcıları yasaklama çalışmalarında olduğunun anlaşıldığını dile getiren Bor, radyasyon riskinin bu kadar düşük olmasına rağmen Avrupa Birliği’nin bu yasaklamaya gitme nedeninin radyasyon korunmasındaki “tıbbi bir gerekçe olmadan x-ışınlarına maruz kalmama” felsefesi olduğunu söyledi.
Bazı otoritelerin bu tekniği radyasyonun kullanılmadığı diğer tekniklere göre biraz daha hassas gördüğünü aktaran Bor, şunları kaydetti: “11 Eylül sonrası bu tür kontrollere büyük önem göstermeye başlayan ABD’de böyle bir yasak söz konusu değildir. Ülkemizde ise bu tür tarayıcılar kullanılmamaktadır; sadece el bagajlarının kontrol edildiği tarayıcılar x-ışınları ile çalışmaktadır. Bu sistemlerin son derece güvenli olduğu, değil yolcuların emniyet yetkililerinin bile risk taşıyacak bir radyasyona maruz kalmadıklarını belirtmekte yarar vardır.”Kaynak