Sporsuz yaşam kanseri tetikliyor

Dört saygın tıbbi organizasyonun oluşturduğu bir grup, “Cancer” adlı yayın organında yayınladıkları raporda, her yıl Amerika’da ortaya çıkmakta olan yeni kanser türlerinin 1/3’ünün gelişiminde, aşırı şişmanlık (obezite) ve fiziksel aktivite eksikliğinin etkili olduğunu açıkladı. Rapor, CDC, North American Association of Central Cancer Registries, National Cancer Institude ve American Cancer Society tarafından hazırlandı.

images Geçtiğimiz günlerde yeni spor araştırmaları için Amerika’ya giderek araştırmalar yapan Sports International’ın CEO’su Orhan Koral, bugüne kadar aşırı kilo  ve hareketsiz yaşam ile şeker hastalığının, kalp hastalıklarının ve kireçlenmenin bağlantılarının bilindiğini ancak kanser ile bağlantısının henüz sağlık ve spora büyük önem veren Amerika’da bile halk tarafından anlaşılamadığını belirtti;  “CDC’den Amanda Mills 2004 ve 2008 yılları arası kanser sebebiyle gerçekleşen ölüm oranının, erken teşhis, daha iyi tedavi ve başarılı sigara karşıtı kampanyalarıyla genel olarak %1.6 oranında azalırken, böbrek, pankreas, alt yemek borusu ve rahim kanserlerinin oranının 2008 yılından beri yıllık bazda arttığını ve özellikle bu kanser türlerinin artışının, hayat tarzı, şişmanlık, obezite ve oturularak yapılan hareketlerle yakınen ilintili olduğunu açıkladı.

Ayrıca verilere göre hareketsiz yaşam konusu teknolojinin hızla yayılmaya başlaması ile daha da arttı diyen Orhan Koral şöyle devam etti; Bu konuda Türkiye’de de biran önce önlem almalıyız. North Carolina Gillings School of Global Public Health Üniversitesi Beslenme Bölümü Başkanı June Stevens insanların vitamin veya mineral takviyeleri alarak kendileri için en iyi olanı yaptıklarını düşündüklerini fakat gerçekte yapmaları gerekenin fiziksel olarak aktif olmak ve kilolarını kontrol altında tutmak olduğunu belirtiyor.

Düzensiz beslenme ve yetersiz fiziksel aktivitenin insanların sağlığını tehlikeye attığı günümüzde sağlık ve fitness endüstrilerince kabul edilmiştir; fakat bu gerçek halen geniş ölçüde göz ardı edilmekte, önemsenmemekte ve reddedilmektedir. Günümüzde Türkiye’de aşırı kilolu insan sayısı 22 milyona , diyabet hastası sayısı 10 milyona yaklaşmıştır.

Bizler bu konuya egzersizin ilaç olduğunu bilerek yaklaşıyoruz ve kulüplerimizin hepsinde kilo verme programı var. Bu rakam Amerika’da sadece %8. Türkiye’de yapılması gereken sportif yaşam konusunda daha çok bilinçlenerek daha çok insanı spor salonuna çekmek. Egzersizin en iyi ilaç olduğunu bilirsek daha çok insanın spor yapacağını ve hastalıklara karşı ilk baştan önlem alacağımızı düşünüyorum. Sporun uzun ve sağlıklı ömür getirdiğini bu veriler ile artık daha iyi anlamalıyız ve spora gitmemek için uydurduğumuz bahanelerden toplum olarak vazgeçmeliyiz. kaynak