Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Neden sigara içiyoruz?
Yasak bırakmak için büyük bir fırsat! Değerlendirin…
Kapalı alanlarda sigara içme yasağı 19 Temmuz 2009’da uygulamaya konuluyor. Bu yasak sayısız hastalık ve şikayete neden olan sigarayı bırakmak için büyük bir fırsat. Yaklaşan sigara yasağı ile birlikte sigara tiryakileri de bu alışkanlıklarından vazgeçmek için çözüm yolları aramaya başladı bile. Uz. Dr. Füsun Soysal, sigaranın zararları ve sigarayı bırakma polikliniğinde izlenen yöntemler hakkında bilgi verdi.
Günümüzde insan sağlığını tehdit eden en tehlikeli alışkanlıklardan biri sigaradır. Sigara dumanı, içindeki yaklaşık 5 bin civarında zararlı madde vücuda alındığında, çok sayıda hastalığa neden olmaktadır. Sigara akciğerler ve kalbe olan zararlı etkileri dışında, neredeyse vücuttaki tüm organları etkileyen bir dizi problemi de beraberinde getirmektedir. Sigara kullanımı, tüm dünyada en önemli önlenebilir ölüm veya hastalık sebebini oluşturmaktadır. Türkiye’de yılda yaklaşık 100 bin, ABD’de yılda 430 bin insan, sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. ABD’de nüfusun yaklaşık %25’i sigara kullanmakta, Türkiye’de bu oran kent nüfusu içinde %45’e çıkmaktadır.
Akciğer kanserinin yüzde 85’i, kronik bronşitin yüzde 75’i, kalp hastalıklarının yüzde 25’i sigaradan kaynaklanmaktadır. Akciğer kanserine yakalanma riski hiç içmeyenlerde yüzde 3, günde 1 paket içenlerde yüzde 61, 1-2 paket içenlerde yüzde 217’dir.
Sigaraya başlama sebepleri nelerdir?
Sosyal, psikolojik ve genetik faktörlerin bileşimi sonucu ortaya çıkan sigara alışkanlığı, daha çok çocukluk ve gençlik yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Çocuklar erken yaşlarda sigaranın varlığından haberdar olmaktadır. Çocukların dörtte üçü, ebeveynleri sigara içsin veya içmesin 5 yaşına geldiklerinden sigarayı öğrenmektedir. 11 yaşındaki çocukların üçte biri, 16 yaşındaki çocukların üçte ikisinin sigarayı denemiş oldukları saptanmıştır. İngiltere’de her gün yaklaşık 450 çocuk sigaraya başlamaktadır. Yapılan araştırmalara göre 11 yaş civarındaki gençlerde sigara içme oranı düşükken, yaş arttıkça bu oran ciddi bir şekilde artmaya başlamakta ve 11-15 yaş arası sigara içenlerin oranı, %10-11’lere ulaşmaktadır. Sigara içen erkek çocukların sayılarının daha fazla olduğu, erkeklerin kızlara oranla daha erken yaşta sigaraya başladıkları gözlenmiştir.
Gençlik çağlarında sigaraya başlama nedenleri arasında; arkadaşlara uymak, dışlanmaktan çekinmek, cool görünmek, bağımsızlık arayışı, özenme, eğitim yıllarında yaşanan stres (özellikle üniversite çağı), öğretmenlerin sigara içmeleri, sigara içen modeller (gençlik, moda ve erkek dergileri), doktorların sigara içmeleri sigara içen kişiler üzerinde çok olumsuz etki yapmakta, kişiye sigara içmek için kendince bir neden bulma hakkı tanımaktadır), sigara şirketlerinin reklamları (ağızlarındaki sigara bulunan kovboy resimleri ve filmleri, şık ve zengin ortamlarda sigara içilmesi…)
YANAN HER SİGARA SAĞLIĞI YOK EDİYOR!
Sigara içenlerde hangi sağlık sorunu ortaya çıkmaktadır?
• Sigaranın neden olduğu en önemli hastalık akciğer kanseridir. Sigara içen bir kişinin içmeyene göre akciğer kanserine yakalanma riski 8-10 kat daha fazladır.
• Sigara ile birlikte alınan nikotin vücuda ilk girdiğinde beyin ve sinir sistemini uyarır. Sonraki alımlarda beyin ve sinir sistemi üzerinde baskılayıcı, uyuşturucu bir etki gösterir. Kan basıncı ve nabız yükselir, sindirim yavaşlar. Organların yeterince kan almaları engellenir.
• Sigara içenlerde ortaya çıkan bir başka önemli hastalık da, KOAH’dır. Bu hastalıklar, öksürük ve balgam çıkarma ile başlayıp hava yolları ve akciğerlerde harabiyet ve ileri yaşlarda nefes darlığıyla seyreden hastalıklardır.
• Solunum yolu enfeksiyonları sigara içenlerde daha sık ortaya çıkmaktadır.
• Sigara içmek zor nefes almak anlamına gelmektedir. 20 yaşında nefes alma kapasitesi %100’ken, sigara içenlerde ileri yaşlarda bu oran, % 40’lara kadar düşmektedir.
• Erkeklerde sigara içimi ile koroner kalp hastalıkları riski, %60-70 oranında artmaktadır. Kalp hastalıklarına bağlı ani önümler sigara içen erkeklerde 2/4 kat daha fazladır.
• Kadınlarda doğum kontrol hapı kullanımı ile birlikte sigara kullanımı sonucu ortaya çıkan kalp krizi riski, içmeyenlere göre 10 kat daha fazladır.
• Yüksek tansiyonu olan kişilerde sigara içimi beyin kanaması riskini artırmakta ve bu kişilerde felç daha çok görülmektedir.
• Sigara cildin ön büyük düşmanıdır. Cilde su veren kan damarları sigara içtikten sonra birkaç dakika büzülmektedir. Ciltte renk değişikliği olur ve cilt erken yaşlanır.
• Diş etleri kirli ve pis bir görünüm kazanır, diş eti hastalıkları ortaya çıkar. Ağızda tat alma eksikliği olur, dudak ve dil kanseri görülme riski artar.
• Gırtlak ve nefes borusunda iltihaplanma, kronik farenjit durumu, ses tellerinde kanser riski görülmektedir.
• Gözlerde katarakt ve ileri yaşlarda körlük görülebilir.
• Mide ve yemek borusunda ülser, kanama, gastrit ve kanser riski artmaktadır.
• Kadınlarda kısırlık, düşük, eksik doğum, erken menopoz, rahim kanseri, adet düzensizlikleri, hormonlarda azalma, erkeklere iktidarsızlık, ereksiyonda ve sperm sayısında azalma gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
• Sigara mesane kanseri riskini artırır.
• Ellerde ve parmaklar sararma, tırnaklarda zayıflama olur.
• Kemik ve iskelet sistemi bozulur, kemik erimesi ortaya çıkabilir.
• Kol ve bacak damarlarında çeşitli hasarlar oluşabilir, kılcal damar tıkanmaları nedeniyle el ve ayaklar bu tıkanıklığa bağlı olarak kesilebilir (buerger hastalığı)
• Vücutta yorgunluk, halsizlik, stres, performans düşüklüğü ve reflekslerde azalma görülür.
Nikotin bağımlılığı
Sigara bağımlılığının fiziksel ve psikolojik yönü bulunmaktadır. Fiziksel bağımlılığı sigaradaki nikotin maddesi yapar. Psikolojik bağımlılık ise kişiden kişiye değişmektedir. Kendine güvensiz, sorunlardan kaçan kişiler psikolojik bağımlılığa daha eğilimlidir. Nikotin bağımlılığı oluşmuş kişilerde sigarayı bıraktıktan sonraki ilk 3 gün en zor dönemdir. Bu dönemde huzursuzluk, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü ortaya çıkabilir. Bu dönemde aktif olmak, kafeinden uzak durmak, sigarayı akla getirecek ortamlarda bulunmamak, sakız çiğnemek ve kuruyemiş yemek, dönemi daha kolay atlatmada yardımcı olacaktır. Yine bu dönemde nikotin bantları ve sakızları da kişiye yardımcı olabilir. Psikolojik bağımlılığı belirgin olan kişilerde ise psikiyatri gözetiminde ve gerekirse antidepresan türü ilaçlardan yardım alınmalıdır. Sigara içen kişilerin önemli bir bölümü, sigarayı bırakma konusunda ufak bir teşvik ve destek beklemektedir. Kendi başına sigarayı bırakmak yönünde karar alan kişilerde başarı oranı %10’un üzerine çıkmamaktadır.
SİGARAYI BIRAKMAYA HAZIRLIK DÖNEMİNDE ÖNERİLER
- Sigarayı bırakma kararında olumlu düşünün. Başarılı olacağınıza inanın.
- Sigarayı neden bırakmak istediğinizi listeleyin ve bir kağıda yazın. Sigara aklınıza geldikçe bu listeye bir göz atın.
- Sigara sağlığınızı bozarak başkalarına da zarar vermenize neden olmaktadır. Bu nedenle sigara yüzünden toplumda ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğünüzü unutmayın.
- Sigarayı bırakmak için özel bir gün saptayın. Başka bir anlamlı (doğum günü, evlilik yıldönümü, evlilik vs…) günü düşünün ve her yıl çifte kutlama yapın.
- Sigarayı bırakma kararına başkalarına da ortak edin.
- Sigarayı bırakacağınız günü çevrenize ilan edin. O gün size önemli bir destek gelecektir.
Sigara bırakıldığı anda vücutta ne gibi değişiklikler olur?
Son sigara içildikten 12 saat sonra vücut kendini iyileştirmeye başlar. Vücuttaki nikotin ve karbonmonoksit miktarı hızla azalmaya başlar, birkaç gün içinde vücutta belirgin bir rahatlama olur. Birkaç gün içinde nefes alma rahatlar, sigaranın yol açtığı öksürük yavaş yavaş azalır. Egzersiz kapasitesi artar. Kişi, sigaranın kokusu, bütçesine getirdiği yük ve bağılılıktan kurtulur. Vücuttaki nikotinin büyük bir kısmı 2-3 gün içinde atılmaktadır. Sigarayı bıraktıktan sonra 5 yıl sonra kalp krizi riski içmeyenlerle aynı düzeye iner. 10 yıl sonra akciğer kanserinden ölüm riski, yüzde 50 oranında azalır. 10-20 yıl sonra herhangi bir nedenle ölüm riski, içmeyenlerle aynı olur. Sigarayı bıraktıktan 1 yıl sonra koroner kalp hastalıklarına bağlı ölüm riskinde yüzde 50 azalma olur.kaynak