Kansere lifli koruma kalkanı

Vücudun doğal süpürgesi olan diyet lifi, kanserojen etkileri bulunan serbest radikalleri bağlar, damarlarda yağ birikimini önler. Posalı besinler, kalp krizi, diyabet ve kanser riskini azaltır.

DİYET lifi; bitkilerin yaprak, sap ve çekirdekleri gibi yapılarını destekleyen, bitkilerin sindirilmeyen kısımlarıdır. Bir bakıma bitkilerin iskeletidir. Diyet lifi, vücuda enerji sağlamayan fakat  gastrointestinal (mide ve bağırsak) sistemin sağlığı açısından gerekli olan, birçok hastalığın önlenmesinde yararlı olduğu bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmış bir karışımdır. Günümüzde besin teknolojisinin gelişmesi nedeniyle, rafine tahıl ürünlerinin tercih edilmesi ve hazır besin tüketiminin artmasıyla istenmeden de olsa diyet lifi ve benzeri birçok besin öğesi az tüketilmektedir. Bu nedenle beslenme alışkanlıklarımızda diyetteki lifin miktarının arttırılması gerekmektedir.

Sindirim sorununa doğal çözüm

Diyetteki toplam lif miktarının arttırılması şişmanlık, kalp ve damar hastalıkları, diyabet ve kanser gibi hastalığın görülme sıklığını azaltır. Örneğin, lifin şişmalık üzerine önemli etkisinden biri, yiyeceklerdeki lifin enerji yoğunluğunun düşük olup, su çekme özelliğinden dolayı midenin boşalmasını geciktirmesi ve bu sayede bireyin yeme isteğinin azalması yönündedir. Ayrıca diyetlerinde  lifli besinleri tüketen kişiler genellikle daha az yağlı ve şekerli besinleri tüketme eğilimindedir. Kabızlık ve hemoroid üzerine ise yine lifin suyu tutma özelliği ile, dışkı hacminin artması ve yumuşak  dışkı oluşumuna neden olması gibi etkileri bulunuyor. Diyet lifinin bir diğer önemli ve olumlu etkisi kolon-rektum kanseri üzerine. Diyet lifi, kanserojen etkileri bulunan serbest radikalleri bağlar, barsak duvarııyla temasını önler, barsak içeriğini artırarak karsinojenleri seyreltir ve dışkı atımını hızlandırır. Yemek sonrası kan glikozu ve insülin değerini düşürmesi yönünden de diyabet üzerinde etkisi bulunuyor.

Pirinç yerine bulgur pilavı yiyin

Günlük 25-30 gram lif tüketilmelidir. Gerekli lif miktarını kişi, beyaz ekmek yerine çeşitlendirilmiş yulaf, çavdar ve tam buğday unlu ekmekle, pirinç yerine bulgur, etin birazı yerine kuru baklagiller ve bol sebzeyle karşılayabilir. Yarım porsiyon kurubaklagil, 15 gr. ceviz, susam, fıstıktan herhangi biri; 3 porsiyon  sebze; 2 porsiyon meyve; 3 dilim tam buğday unundan yapılmış ekmek içeren diyet günlük alınması önerilen lifi karşılar. Lif içeriği yüksek besinlere; barbunya, kuru fasülye, nohut, mercimek gibi baklagiller, tam buğday unundan yapılan ekmek ve gevrekler, tam mısır unu, kurutulmuş kayısı, kurutulmuş incir, armut ve böğürtlen örnek verilebilir. Lifin birçok vitamin ve minerali bağlama özelliği olduğundan özellikle diyete buğday kepeği olarak posa eklendiğinde, mineral kayıplarını önlemek için kepeği bol buğday ürünlerini tercih etmek daha doğru olur. Dikkat edilmesi gereken bir diğer şey ise yüksek lifli besin tüketimi ilaçların emilimini etkileyeceği için, yüksek lifli besin tüketiminden sonra ilaç kullanılmamasına dikkat edilmelidir.  kaynak