Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Kanserden koruyan yöntem…
İskenderun Kızılay Kan Merkezi Doktoru Ahmet Günaydın, önemli bir uyarıda bulundu.
İskenderun Kızılay Kan Merkezi Doktoru Ahmet Günaydın, düzenli olarak kan vermenin kemik iliğinin yağlanmasını önleyerek, kolesterolü ve tansiyonu düzenlediğini ve kemik iliğinin yeni hücre yapmasını sağladığını söyledi. Günaydın, kan vermenin Akdeniz anemisi ve ilik kanseri gibi birçok hastalığı da önlediğini kaydetti.
Hatay’ın Erzin İlçesine gelen İskenderun Kızılay Kan Merkezine ait TIR, vatandaşlardan yoğun ilgi gördü. Kampanyada 120 ünite kan toplandı.
Kan verme konusunda Türkiye genelinde Hatay ve ilçelerinin oldukça duyarlı olduğuna değinen İskenderun Kızılay Kan Merkezi Doktoru Ahmet Günaydın, bir yıl içerisinde 4 kez olmak kaydıyla 3 ayda bir kan verilmesi gerektiğini ifade etti. Kan vermenin insanlar için öneminin büyük olduğuna değinen Günaydın, kan bağışı yapan bireylerin kan ihtiyacı olan hastalara umut olduğunu dile getirdi.
Türkiye’de her yıl yüzlerce insanın hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybettiğini hatırlatan Günaydın, "Son yıllarda yapılan araştırmalar ülkemizdeki yıllık kan bağışı oranının nüfusun yüzde 1’i kadar olduğunu gösteriyor. Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve daha güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor." dedi.
Gelişmiş ülkelerde bir yılda toplam ülke nüfusunun yüzde 3-4 kadar bir kısmının kan bağışlamakta olduğunu söyleyen Doktor Ahmet Günaydın, bu miktarın bağış gerçekleştiğinde o ülkenin kan ve kan ürünleri ihtiyacını karşıladığını belirtti.
Toplumun yüzde 3-4’ünün kan bağışlamasıyla hastaneye giden hasta veya yaralıların kan bulmakta sıkıntı çekmediğine vurgu yapan Günaydın, kanın sadece bağışlarla tedarik edilebildiğine dikkat çekti.
Vatandaşları kan bağışında bulunarak bir hayat kurtarmaya davet ettiklerini vurgulayan Ahmet Günaydın, ”Bu hususta şikâyet etmek yerine şöyle düşünmek daha iyi bir çözüm olur. Sağlıklı her insan ömründe 2 kez kan bağışlasa bu nedenle sağlıklı hiçbir insana zarar gelmez, buna karşılık kan bulunamaması nedeniyle hasta veya hasta yakınları zor durumda kalmaz. Örneğin evimizi, arabamızı ve değerli eşyalarımızı sigorta ettirerek, onlara gelebilecek zararları hissetmemek için yıllık olarak belli bir miktar paramızı bu iş için ayırmaktayız. Acaba sağlığımıza gelebilecek bir zarar halinde kendimizi güvende hissetmemiz daha mı az önemli? Kesinlikle hayır. Böyle bir durumda çok paramız olması bile işimize yaramayacaktır. O halde bu konuda herkesin üzerine düşeni yapması gereklidir.” ifadelerini kullandı. kaynak