Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Kanser, anne olmaya engel değil
Universal Çamlıca ve Universal Alman Hastaneleri Kadın Doğum Uzmanı Dr. Serkan Oral, erken yaşta kansere yakalanan hastaların da anne olabileceklerini, yumurta, yumurtalık dokusu ya da embriyo dondurulması işlemlerinin tedavi sonrasında anneliğe imkan verdiğini söyledi
Genç yaşta kansere yakalanan kadınlarda, bazı kanser türlerinin tedavisinin yan etkileri sonucunda kısırlık oluşması, tedavi bitip hayat normale döndüğünde kadınlar için önemli bir sorun oluşturuyor. Ancak, Universal Çamlıca ve Universal Alman Hastaneleri Kadın Doğum Uzmanı Dr. Serkan Oral, erken yaşta kansere yakalanan hastaların da anne olabileceklerini, yumurta, yumurtalık dokusu ya da embriyo dondurulması işlemlerinin tedavi sonrasında anneliğe imkan verdiğini söyledi.
Genç yaşta kansere yakalanan hastaların, hastalıklarıyla ilgili tedaviye başlamadan önce tedavilerinin uzun süreli etkilerini araştırması ve riskleri bilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Serkan Oral şunları söyledi. “Değişik kanser tedavileri (kemoterapi, ışın tedavisi ve cerrahi müdahale) kadınlarda üreme sistemini farklı yönlerden etkiler. Genellikle yüksek doz ve uzun süreli tedavi kısırlık riskini arttırır. Yaş, ilaç tipi, radyasyon bölgesi ve diğer bazı faktörler de riski etkiler. Örneğin radyasyonun yumurtalıklara veya yumurtalık yakınına verilmesi kısırlığa neden olabilir. Hipofiz bezine veya beyinde hormon üreten alanlara radyasyon verilmesi de normal hormon üretimini değiştirerek kısırlığa neden olur. Bu riskleri tedavi başlamadan önce mutlaka uzman doktora danışmak ve ona göre önlemleri almak gerekiyor.”
Kadınların yumurtalıklarında daha doğduklarında belli sayıda yumurta olduğunu belirten ve yeni yumurta oluşmadığına dikkat çeken Dr. Serkan Oral, alınacak önlemleri de şöyle sıralıyor. “Genç yaşta kansere yakalanan kadınlar için tedaviye başlamadan önce üreme şansını koruyabilmek için 3 yol var. Bunlardan biri; Embriyo dondurmak, ikincisi yumurtaların dondurulması üçüncüsü de yumurtalık dokusunun dondurulması.” Hastalığa yakalanan genç ve evli kadınlara embriyo dondurulması yöntemini öneren Dr. Serkan Oral, “Bu, üremenin korunmasında kanıtlanmış başarılı bir yol. Embriyo dondurma yönteminde tedavi başlamadan önce yumurtalar geliştirilir ve toplanır, döllenir ve hasta onları kullanmaya hazır oluncaya kadar dondurulur” diyor.
Evli olmayan genç hastalara ise diğer iki yöntemi öneren Dr. Serkan Oral, “Evli olmayan hastalar, yumurta veya yumurtalık dokusunun dondurulması yöntemlerinden birini seçebilir. Yumurta dondurma işleminde yumurtaların olgunlaştırılması için ilaç tedavisi gerekir. Bunun ardından yumurtalar toplanır ve hasta onu kullanıncaya kadar dondurulup saklanır. Yumurtalık dokusunun dondurulması tercih edilirse, Laparoskopik yöntemle yumurtalık dokusundan bir kısım çıkarılır ve dondurulur ve tedavi bittikten sonra bu doku vücuda ekilerek yumurta geliştirilmesi sağlanır” diyor.
Bu yöntemler kullanılarak üremenin garanti altına alınması durumunda, kanser tedavisi bittikten sonra istenen zamanda doğan bebeklerde, doğum kusuru oranının genel nüfus ile aynı olduğunu da belirten Dr. Serkan Oral, bebeğin ileride kanser olması riski konusunda da şunları söylüyor. “Ebeveynin kanser tipi kalıtsal (genetik) değilse çocuklarda kanser görülme riski yüksek değildir. Kanserin genetik olup olmadığını mutlaka doktora sorup bütün bu işlemlere ona göre karar vermek gerekir. Önemli olan daha kanser tedavisine başlamadan ileride çocuk sahibi olup olmamaya karar verip, ona göre gerekli önlemleri almak ve gelecekteki annelik şansını garantilemek.”kaynak