Kanser ağrılarına etkili çözüm

bxp46640h Hastalığın ilk dönemlerindeki şiddetli ağrılarla başa çıkmak için yapılması gerekenler.

Kanser, insanoğlunun var oluşundan beri büyük sıkıntı ve acılara sebep olan, çoğu zaman çaresizlik duygusu ve psikolojik çöküntünün eşlik ettiği bir sağlık sorunu.
Hasta ve yakınları için ağrı, ölümün kendisinden bile daha büyük bir korku kaynağı. Ağrının tedavi edilmesi, hastanın hayati faaliyetlerini yerine getirebilmesini kolaylaştıracağı gibi moralini de yükselterek tedavinin başarı şansını artırabilir.
Özellikle kanserin ileri dönemlerinde ağrı şiddeti artar. Her yıl yaklaşık 4,5-5 milyon insanın kansere yakalandığı ve bu hastaların yaklaşık yüzde 80’inin ağrı çektiği biliniyor. Bu nedenle kanserli hastalardaki ağrı sorunu aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Zaman’da yer alan habere göre, kanserde ağrı, tümörün kendisine ait sebeplerle olabileceği gibi, kanser tedavisi sırasında uygulanan cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemlere bağlı ağrılar da görülebilir. Genellikle kemik, üreme organları ve baş-boyun kanserlerinin yüzde 80’inde, mide, akciğer, pankreas ve meme kanserinde yüzde 60-80, bağırsak ve böbrek tümörlerinde yüzde 40-60 oranında ağrı görülürken lenfoma ve lösemide bu oran yüzde 20’lere düşüyor. Kanserde ağrı kontrolü konusunda gerek ağrı biliminde, gerekse teknolojide son otuz yılda elde edilen gelişmeler yüz güldürücü. Basit ağrı kesici ilaçlardan morfin benzeri kuvvetli ağrı kesicilere, sinir bloklarından programlanabilen ağrı pompalarına kadar çok geniş bir yelpazede tedavi seçenekleri var. Bu konuda deneyime ve gerekli donanıma sahip, tıbbın birçok alanından hekimlerin ortak çalıştığı merkezlerde, kanser ağrısı tedavisi olan bir sağlık sorunu.
Kanserde ağrı kontrolünü genel olarak ilaçlarla yapılan tedavi ve ilaç dışı yöntemler olarak ikiye ayırabiliriz. İlaçla tedavide başarının sağlanması için Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından önerilen basamak tedavisine uyulması gerekiyor. Buna göre başlangıçta daha basit ağrı kesiciler kullanılırken hastanın klinik durumuna göre bu ilaçların basamak sistemi içinde artırılması ve morfin benzeri ilaçlardan yardım alınması gerekiyor.
İlaç tedavisi ile başarılı olunamayan hastalarda uygulanan yöntemler; ağrıya sebep olan sinirlerin radyo dalgaları kullanılarak yok edilmesi, omurilik pilleri ya da morfinin direkt olarak omuriliğe verildiği pompa sistemlerine kadar çok geniş bir yelpaze çizmekte.
WHO ve IASP verileri kanserde ağrı tedavisinin yüzde 70-90 oranında başarı ile yapıldığını ve sadece ilaçlarla yapılan tedavi ile yüzde 70-85 oranında ağrıların kontrol altına alınabildiğini gösteriyor. Bugün kanser tedavisi içerisinde neredeyse unutulan kanser ağrısı bir kader değildir ve doğru değerlendirme ve tedavi ile ortadan kaldırılarak hastaya yaşam kalitesi ve hastalığının tedavisi açısından moral verecektir.