Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Hastalar yeni tedavilere erişmekte zorlanıyor
Sağlığa Erişim Derneği 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kanser hastalarının yeni tedavi yöntemlerine erişimde güçlük yaşadığını belirtti.
İSTANBUL – Türkiye’de onbinlerce hastanın kansere karşı yaşam savaşı verirken, bu alanda geliştirilen yeni tedavi yöntemlerine erişmekte zorluk yaşandığını belirten SERDE Başkanı Dr. Gündüz Tezmen "Kanser hastalarının en yeni tedavilere ve ilaçlara en kısa zamanda ulaşmalarını sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor" dedi.
"Ne yazık ki bir Dünya Kanser Günü’nde daha, hastaların yaşadığı sıkıntıları konuşmak durumunda kalıyoruz” ifadesini kullanan Dr. Tezmen, “Kanser tedavisi yüksek maliyetli bir tedavidir. Bu nedenle, geri ödeme olmadan hastalarımızın en yeni ilaç ve tedavilerden etkin bir şekilde yararlanmaları mümkün değildir. Dolayısıyla ruhsatlandırma ve geri ödeme onayı verme sürecinin hızlandırılması çok önemlidir. Unutmayalım ki kanser hastası yaşamı için zamana karşı savaşan bir hastadır. Onların en yeni tedavilere ve ilaçlara en kısa zamanda erişmelerini sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor" diye konuştu.
SERDE’nin yaptığı açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:
“Kanser tüm dünyada üzerinde en fazla yeni ilaç ve tedavi geliştirme çalışmaları yürütülen sağlık alanları arasında yer alıyor. Ancak bu alandaki en yeni ilaç ve tedavilerden yararlanmak konusunda gelişmiş ülkelerdeki hastalarla, ülkemizdeki hastalar eşit koşullarda bulunmuyorlar. Yeni kanser ilaç ve tedavilerinin ülkemizdeki hastaların hizmetine sunulması gecikiyor.
KANSER TÜRKİYE İÇİN CİDDİ TEHDİT!
Kanser yaşamımızda hala en ölümcül hastalıklardan biri olarak yer alıyor. Kanserle mücadelede ortaya konulan tüm çabalara rağmen, istatistikler, Türkiye’nin kanser rakamlarının ürkütücü boyutta olduğunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2000-2006 yıllarını kapsayan çalışmasına göre, Türkiye’de 396 bin kanser vakası bulunuyor. Her yıl 140 bin kişi kanserden ölüyor. Bu rakamın önümüzdeki 20 yılda 500 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Kanserin Türkiye’ye yıllık maliyeti ise 2,5 milyar doları buluyor. Kadınlarda meme, erkeklerde ise akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor.
Türkiye’de farklı bölgelerde farklı kanser tabloları görülüyor. Sağlık Bakanlığı uzmanlarına göre, Türkiye’de İç Anadolu Bölgesi’ndeki mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) sorunu dünya ortalamasının bin katına çıkıyor. Ege Bölgesi’nde arsenikle ilgili olabilecek kanser vakaları, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise mide kanseri diğer bölgelere göre daha sık görülüyor.
KANSER TEDAVİSİNDE KARŞILAŞILAN SIKINTILAR
Kanserle savaşta dünyada son derece gelişkin yöntemler kullanılıyor. Hastalıkla mücadelede üç önemli anahtar bulunuyor. Kanserojen ortamlardan ve maddelerden sakınmanın yanı sıra, erken tanı için düzenli olarak kontrolden geçmek kansere yakalanma olasılığını önemli ölçüde düşürüyor. Yeni tedavi yöntemlerinden ve ilaçlardan yararlanma olanağı da kanser tedavisini her geçen gün daha da etkili hale getiriyor.
Onkoloji uzmanlarına göre, ülkemizde kanser hastaları tedavi ücretlerini karşılamada ciddi maddi zorluklar yaşıyor. Her hasta son teknolojilere ve yeni çıkan ilaçlara ulaşamıyor ve bu yüksek maliyet, kanser tedavilerinde başarı oranını da olumsuz yönde etkiliyor. Bu bakımdan, Hükümetin yeni tedavi usullerinin devreye sokulmasını hızlandırması ve dar gelirli hastaların yeni tedavi yöntemlerinden yararlanabilmesini sağlayacak önlemleri alması gerekiyor.
Yeni tedavi yöntemlerinin hızlı bir şekilde devreye sokulmasında ilaçların ruhsatlandırılma işlemlerinin hızlandırılması hayati önem taşıyor. Ancak bu konuda, ülkemizdeki uygulamalar hastanın yeni tedavi yöntemlerine ve yeni ilaçlara erişimini engelleyici boyutlara ulaşmış bulunuyor. Çeşitli araştırmalar, ilaçta ruhsatlandırma sürelerinin özellikle kanser ilaçlarında diğer ilaçlar için gerekli sürelerin iki, üç katına çıktığını, bazen daha da uzun sürebildiğini gösteriyor. Genel olarak zaten uzun olan ruhsatlandırma süreleri, adeta zamana karşı yarışan kanser hastaları açısından ciddi bir dezavantaj oluşturuyor.” kaynak