Damacanadaki su, onun için tehlikeli!

Sıvı veya besinlerin saklanması konusunda en sağlıklı materyal cam ve toprak kaplardır. Metaller ve plastik kaplardan besinlere madde geçişleri olabilir. Minik yavrunuz kansorejene maruz kalabilir

imagesgy Bugünün çocuklarının gelecekte sağlıklı yetişkinler olmaları ve hastalıklara karşı bağışıklıklarının güçlü olması için, doğru beslenmenin temellerini bebeklikte atmak gerekiyor. Bu beslenme şeklinin de kanserojen etkilerden uzak olması gerekiyor. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, ‘Yapılan bir araştırmada incelemeye alınan 170 adet kanser türünün 132’sinde antioksidanlardan zengin sebze ve meyve tüketerek beslenmenin kansere karşı koruyucu etkisinin olduğu saptanmıştır. Bu da sağlıklı beslenmenin koruyucu etkisinin yüzde 77’lerde olduğu anlamına geliyor’ diyor.
Çocukları sağlıklı beslemenin kurallarını, dikkat edilecek püf noktalarını anlatan İpek Cirit, bu konuda merak edilen soruları şöyle yanıtlıyor:

ANNE SÜTÜ ALMAYAN BEBEKLERE HAZIR MAMA VERİLMELİ Mİ?

Anne sütü alamayan bebeklerde hazır mamaların kullanılmasının tabiki sakıncası yoktur. Fakat hiçbir besin anne sütü kadar koruyucu ve besleyici değildir. Altıncı ayından sonra bebeklerin beslenmesine eklenecek gıdaları çok rahatlıkla normal mutfağımızda hazırlanan gıdalardan sağlayabiliriz. Bebeklerin enerji harcamaları yüksektir. Dolayısıyla bebeklere pirinç unu mama gibi kalorisi yüksek besinlerin verilmesi hem enerji ihtiyaçlarını karşılamak açısından hemde tokluklarını sağlamak açısından iyi bir seçim olacaktır. Evde yapılan sebze çorbaları, taze hazırlanmış meyve suları ile besleyerek bebeklerin katkı maddesi içeren besinlerle beslenmesini önlemek mümkündür.
KATKI MADDELERİNİ ZARARI NELER?
Doğrudan doğruya günlük diyetimizle aldığımız katkı maddelerinin yüzde 90’ını şeker, tuz baharat, kabartma tozları, şurup ve çeşitli tatlandırıcılar oluşturuyor.  Bu diyetle aldığımız katkı maddelerinin miktarları ve türleri kanserin oluşumunda önemli etkendir. Bunlardan tuzun midede nitrit türevlerini oluşturarak mukozayı zayıflatarak mide, özafagus kanserleri riskini artırdığı, etlerin korunmasında  kullanılan nitrit ve nitrat tuzları, doğal ve antioksidantlar, renk vericiler, yapay tatlandırıcılar dikkatli kullanılması gereken katkı maddeleridir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından gıdalarda kullanılmalarına izin verilen katkı maddelerinin sağlık açısından bilinen bir zararları yoktur. İçinde kullanılan katkı maddelerinin izin verilen katkı maddelerden olduğuna emin olmak için sadece etiketli besinlerden tüketmek gerekir.
NASIL BİR BESLENME PROGRAMI UYGULAMALIYIZ?
Kanserle ilgili yapılan araştırmalarda kanserden korunma konusunda en etkili yöntemlerin başında sağlıklı beslenme yani antioksidanlardan zengin beslenme geliyor. Yapılan bir araştırmada incelemeye alınan 170 adet kanser türünün 132’sinde antioksidanlardan zengin sebze ve meyve tüketerek beslenmenin kansere karşı koruyucu etkisinin olduğu saptanmıştır. Bu da sağlıklı beslenmenin koruyucu etkisinin yüzde 77’lerde olduğu anlamına geliyor.
– En önemli antioksidanlar C, A, E vitaminleri, selenyum ve bazı antioksidan gibi hareket eden kartenoidler, flavonoidler, inositol, fitatlar ve fenol içeren bileşiklerdir.  
– Bu tür antioksidan aktivite gösteren maddelerin çoğu sebzeler, meyveler, tam tahıllı besinler ve kurubaklagillerde yoğun olarak bulunurlar.
– Antioksidanlar sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunurlar fakat sebzelerin yanısıra, yumurta, bitkisel yağlar ve tereyağ, bazı amino asitler de antioksidantları içerirler.
– Evebeynler çocuklarının tombul, iri olmasından hoşlanırlar. Fakat araştırmalarda obeziteninde bağışıklığı baskıladığı enfeksiyon ve kansere yakalanmada olumsuz etkilerinin olduğunu söylüyor. Bu nedenle iri çocuk yerine sağlıklı kiloda olan çocuk yetiştirmeye çalışmalıdır.
Hangi gıdalar kanserojen etkiye sahiptir?
Kanser oluşumunda, beslenme alışkanlıklarının etkisi yüzde 30 ile yüzde 70 arasında değişmektedir. Hangi beslenme alışkanlıklarının kanserin oluşumunu desteklediğini bilmek ve besin seçimlerini bu doğrultuda yapmakla kanser riski önlenebilir.
BESLENMENİN KANSERE ETKİSİNİ ŞÖYLE SIRALAYABİLİRİZ
Diyet posasının etkisi
– Kullanılan katkı maddelerinin etkisi (nitrit ve nitrat gibi)
– Küf ve toksinlerin etkisi (aflotoksin gibi)
– Pişirme yöntemlerinin etkisi (kızartmalar gibi )
– Sigara ve alkolün etkisi
– Aşırı ve yetersiz beslenmenin etkisi (şişmanlık gibi)
– Alınan antioksidantların etkisi (A,C ve E Vitaminleri gibi)
HANGİ PİŞİRME TEKNİKLERİ
kanserOJEN ETKİLERİN ortaya çIkmasIna yol açIyor?
– En sağlıklı pişirme şekli haşlama, fırında pişirme ve ızgaradır.
– Kanserojen maddeler yağların yanması ile ortaya çıkar. Bu nedenle yemekler hazırlanırken özellikle uzun süre pişirilecek yemeklerde ısıya dayanıklı olan ayçiçek, mısır, fındık gibi bitkisel yağlar tercih edilmelidir.
– Zeytinyağının yanma ısısı düşük olduğu için uzun süre pişirilecek yemeklerde kullanılmamalı yemeklere piştikten sonra veya ateşten almadan hemen önce eklenmelidir.
– Izgara özellikle kömür ateşinde yapılırken dikkatli olmalı, etleri ateşten 15 cm uzakta tutarak pişirmelidir. Kömürün yanması ile ortaya çıkan kanserojen maddelerin ete karışmaması için bu konu çok önemlidir.
– Kızartma yapılırken az yağda değil bol yağda yapılmalı ve kızartma için kullanılan yağ bir daha kullanılmamalıdır.
Bebeklere ya da çocuklara plastİk damacanalardan su İçİrmek
TEHLİKELİ Mİ?
Sıvıların veya besinlerin saklanması konusunda en sağlıklı materyal cam ve toprak kaplardır. Metaller ve plastik maddelerden yapılan kaplardan besinlere madde geçişleri olabilir. Besinin veya sıvının ısısı, asitlik oranı vs gibi etmenler geçişi artırır. Bu nedenle saklama kabı olarak plastik dışında bir malzemeden yapılmış kaplar tercih edilmeli. Bebeklerde özellikle biberonların camdan yapılmış olanları alınmalıdır.
– Kilo kotrolünü sağlamalı, kilo alıp vermekten kaçınmalı, çocukları da obez olmalarına neden olacak beslenme düzeninden uzak tutmalı.
– Her gün her besin grubundan (sebze- meyve, ekmek grubu, et grubu, süt-yoğurt grubu) tüketmeye özen göstermeli.
– Çocukların ana öğünlerini düzenli almalarını sağlamalı, çok sık atıştırma yapmalarına engel olmalı.
– Kahvaltısız güne başlamalarına izin verilmemeli, okula giderken de mutlaka kahvaltı yapıp evden öyle çıkmaları sağlanmalı.
– Pişirme şekli olarak daha çok haşlama, fırında, ızgarayı tercih etmeli, yemekleri yavaş ateşte pişirmeli.
– Katkı maddesi içeren besinlerden uzak durmalı, evde hazırlanmış yiyecekleri daha çok tercih etmeli.
– Şarküteri ürünleri tüketimini en aza indirilmeli.
– Okul menülerini anne-baba olarak mutlaka takip etmeli, zararlı yiyeceklerin menülerde olmasına izin vermemeli.
– Okul kantinlerinde satılan yiyeceklerin kontrolü sağlanmalı.
– Basit şeker içeren gıdalardan uzak durmalı.
Bir bebek ne kadar süreyle anne sütü almalıdır?
Yeni doğan bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmeleri tüm sistemleri için olduğu gibi bağışıklık sistemleri için de çok önemlidir. Altıncı ayını bitiren bebeklere ek gıdalar mutlaka başlanmalıdır. Fakat anne sütüne 1,5 yaşına kadar devam etmek bebeklerin sağlıklı birer birey olmaları için de oldukça önmelidir. Yapılan araştırmaların hepsi anne sütünün bebekleri ileride kronik hastalıklardan ve kanserden koruduğunu gösteriyor.Dr. İpek CİRİT  kaynak