Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Prostat İçin Nasıl Beslenilmeli ?
Prostat İçin Nasıl Beslenilmeli ? Prostat kanseri erkeklerde en çok görülen ikinci kanser türüdür, her yıl yaklaşık 780 bin erkeğe tanı konulmaktadır. Peki nasıl beslenilmeli?
Amerika Kanser Derneği’ne göre bu altıncı en öldürücü kanser çeşidi ve senede yaklaşık 250 bin erkeğin ölümüne neden oluyor.
Araştırmacılar yıllardır prostat kanserinin nedenini araştırmakta. Amerikalı araştırmacıların yayınladığı yeni çalışmalara göre, basit kan testlerinin kullanılması, potansiyel olarak ölümcül prostat kanseri için yüksek risk altındaki erkeklerin teşhis edilmesine yardımcı oluyor.
Teşhis konulan erkekler, var olan ilaçlarla kolayca tedavi edilebiliyor. Bu ilaçlar kan dolaşımındaki kalsiyum seviyelerini azaltmaya yardımcı olabiliyor.
Hayvansal gıdayı azaltıp bol taze sebze tüketin
Mümkün oldukça taze ve organik yiyecekler yiyin.
Günlük beslenmenize greyfurt ekleyin (Ancak kan sulandırıcı ilaç kullanı-yorsanız önce beslenme uzmanı ile görüşün).
Düzenli olarak bakliyat tüketin.
Her gün taze sebze yiyin, özellikle kök ailesi sebzelerinden (brokoli, karnabahar, lahana, kara lahana, Brüksel lahanası, pancar vs). Günde dört porsiyon sebze yiyen erkeklerin prostat kanseri olma riski, günde iki porsiyondan az yiyen erkeklerin neredeyse yarısı.
Hayvansal gıda tüketiminizi, özellikle hayvansal yağ, süt ürünleri ve kırmızı et tüketiminizi azaltın.
Beslenmenize avokado, yeşil çay, pancar ekleyin.
Sıklıkla domates ürünleri tüketin.
Tam tahıllı pirinç, makarna, ekmek ve kepekli kraker yiyin (haftada birkaç kez pirinç, makarna gibi tam tahılları domates sosu, zeytinyağı, sarımsak, soğan, baharat ve tofuyla birlikte yiyin).
Gerekli yağlar, selenyum, çinko, E vitamini, besinsel lif ve fitosterol için düzenli olarak kabuklu yemiş ve tohum yiyin, özellikle keten tohumu tercih edin.
Tatlı olarak taze veya kurutulmuş meyve yiyin.
Eğer et yerseniz kırmızı et yerine balık ve tavuk yiyin.
Her gün baharat kullanın, özellikle biberiye, zencefil, sarımsak, zerdeçal, fesleğen, adaçayı, kekik, köri baharatı.
Taze zencefil, havuç, greyfurt ve pancarın taze olarak suyunu sıkıp günlük 1 bardak için. Brokoli ve domates suyu da eklenebilir.
Gerekli durumda tercih olarak en fazla iki kadeh kırmızı şarap için.
Kandaki yüksek kalsiyum seviyesi prostat kanseri için risk
Amerika Ulusal Sağlık ve Beslenme Enstitüsü tarafından (NHANES) 2 bin 814 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada yüksek kan kalsiyum seviyesi ile prostat kanseri arasındaki direkt bağlantıyı ortaya çıkarmak için inceleme yapılmış. İncelemeler sonucunda kandaki kalsiyum seviyesi en yüksek olanların daha az olanlara göre daha fazla risk taşıdığı bildirilmiştir.
Aile öyküsü önemli
Ancak yüksek kalsiyum seviyesi ve prostat kanseri gelişme riski, ailenin kalıtsal geçmişiyle oldukça ilintilidir.
Bu araştırma süresince toplamda 85 prostat kanseri vakası ve 25 prostat kanserinden ölüm meydana gelmiş, araştırmaya katılanlar tarafından verilen kan örnekleri ise ortalama olarak kanserin ortaya çıkışından yaklaşık 10 sene kadar önce verilmiş. Bu da demek oluyor ki ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlar çok erken yaşta takibe alınmalı.
Çalışmanın yürütücülerinden olan Wake Forest Üniversitesi’nden Gary Schwartze, “Eğer gerçekten serumdaki kalsiyumun yüksek olması kişiye prostat kanseri için risk yaratıyorsa, bu çok iyi bir haber. Çünkü serumdaki kalsiyum seviyesi değiştirilebilir” diyor.
Prostat kanseri riskini artıran; kalsiyum kan seviyesi mi yoksa vücuttaki kalsiyum seviyesi mi?
Prostat kanseri riskini artıranın gerçek kalsiyum kan seviyelerinin mi yoksa vücuttaki kalsiyum seviyesini normal seviyede tutma işlevini gösteren paratroid hormon seviyelerinin mi olduğu net değil. Kandaki yüksek kalsiyum için tedavi olan kişiler genellikle kronik böbrek yetmezliği olan kişilerdir ve bu da D vitamini seviyelerini beraberinde getirir. Düşük D vitamini seviyeleri de paratroid hormon seviyelerini yükseltmektedir.
Wisconsin Üniversitesi’nden Halcyon Skinner adlı başka bir araştırmacı da, günlük diyetteki kalsiyumla kandaki kalsiyum seviyesi arasında çok düşük bir ilişki olduğunu söylüyor.
Buna rağmen, prostat kanseri için yüksek risk altında bulunan erkeklerin yüksek kalsiyum içeren yiyeceklerden az yemelerinin avantaj sağlamadığı vurgulanıyor.
Gözdeki küçük tehlike: Arpacık
Hayatımız boyunca sık sık karşılaştığımız arpacık küçük bir sorun olarak kabul edilse de yarattığı ağrı, yaşam kalitemizi düşürebilir. Anadolu Sağlık Merkezi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Usta Uslu, arpacık ile ilgili soruları yanıtladı.
Arpacık nedir?
Halk arasında arpacık olarak tanımlanan, tıp dilinde hordelium veya şalazyon olarak tanımladığımız hastalık gözkapağı kenarında veya altında oluşan iltihabi bir durumdur
Nasıl meydana gelir?
Sık tekrarlayan enfeksiyonlar sonucu kapak kenarındaki meibomian bezlerinde tıkanma sonucu iltihap gelişmesiyle oluşur.
Bulaşıcı mıdır?
Genelde bulaşıcı değildir. Lokal bir enfeksiyondur. Fakat ortak havlu veya kozmetik madde kullanımı hiçbir durumda önerilmez.
Belirtileri nelerdir?
Arpacık, gözkapağı kenarında veya içinde şişlik, ağrı hissi, kırmızı ağrılı mercimek tanesine benzer kitle hissiyle ortaya çıkar. Bazen beraberinde kapak kenarlarında sarımtrak kepeklenme veya çapaklanma eşlik edebilir. Genelde çok blefarit (gözkapağında oluşan iltihabi hastalık) geçiren bireylerde daha sık görülür.
Nasıl tedavi edilir?
Tedavide genelde ilk yaklaşım ilaç tedavisi ve ılık kompres uygulan-masıdır. İlaç tedavisi tekli veya çoklu olabilir. Tedaviye yanıt alınamaz veya hastalık kronikleşirse cerrahi tedavi gerekebilir. Bazı vakalarda lezyon içine enjeksiyon uygulanabilir.
Tedavi edilmezse ne gibi sonuçlara yol açabilir?
Tedavi edilmediğinde yerleşim yerine göre kozmetik veya görsel bozukluklara sebep olabilir ya da çevresindeki dokulara baskı yapabilir.