Modern hayatın yarattığı yeni düşmanlar

y729sy Elektromanyetik tehdidin nükleer tehdit kadar önemli bir noktada olduğunu belirten uzmanlar, lösemi, lenfoma ve miyelom gibi kan kanserlerinin korkunç bir hızla arttığını söylüyor.

İSTANBUL – Türk Hematoloji Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ve 42 ülkeden çok sayıda akademisyenin katıldığı Uluslararası Lösemi-Lenfoma-Miyelom Kongresi’nde konuşan Türk Hematoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, Türkiye’nin hematoloji alanında yaşadığı büyük sıkıntılara karşın yurt dışından hasta kabul eden ve hasta tedavi eden bir konumda bulunduğunu söyledi.
Özcan modern hayatın yeni düşmanlar ortaya koyduğunu söyleyerek “Modern hayatın bizzat kendisi, elektromanyetik kirlilik korkunç boyutlarda. Kapıdan geçilen ultraviyoleler, kızıl ötesi ışınlar, yaka tanıma, göz tanıma, ortam tanıma, ortam dinlemeyi bozan cihazlar, cep telefonları, cep telefonlarına uygulanan dinleme yöntemleri, uydu alıcıları bunların hepsi kesinlikle modern hayatın yarattığı yeni düşmanlar ve çok sessiz sedasız bunları kullanıyoruz. Elektromanyetik tehdit belki de nükleer tehdit kadar önemli bir noktada” diye konuştu.

"HEMATOLOGLARIN NESLİNİN TÜKENMESİNDEN KORKUN"

"Dernek olarak şunu söylüyoruz, Lösemi, lenfoma ve miyelomdan korkmayın! Hematologların neslinin tükenmesinden korkun!” diyen özcan şöyle devam etti:
“Türkiye’de kök hücre nakli yaparken büyük engellerle karşı karşıyayız. Türkiye’de hematoloji uzmanı sayısının yetersizliği giderek büyüyen bir sorundur. Nüfusu 75 milyona ulaşan ülkemizde sadece 250 hematoloji uzmanı var. Hekim sayısının arttırılması, bunun arkasından da kök hücre nakli yapan merkezlerin sayılarının ve güçlerinin acilen arttırılması gerekmektedir. Türkiye’deki en büyük eksiğimiz bu. Yoksa modern tedavi modern ülkeler de neyse ülkemizde de aynısı. Ama önümüzde çok ciddi bürokratik engeller vardır. Biz ülkemizin gerçeklerini göz ardı etmeden bunlara çözüm bulunacağını biliyoruz. Bizim hasta bakmaktan başka araştırma ve bilimadamlığı yapmamız gerekiyor."
Toplumun bilinçlendirilmesinin önemine değinen Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Doç Dr. Mutlu Arat ise, tedavi başarısında büyük bir artış olduğunu söyledi:
"DİKKAT LENFOMA!" KAMPANYASIYLA BİLİNÇ DÜZEYİ ARTTI
“Lenfoma, lösemi ve miyelom tedavi başarısında büyük bir artış vardır. Bunu arttıran birçok neden vardır. Tedavide yeni gelen ajanlar, bizim hastalığı daha iyi tanımamız, erken tanı, yakın takip edilme gibi. Lenfoma konsültasyon zinciri ulusal projesi ile tanı konusunda yaşanan sorunların aşılması hedeflenmiştir. “Dikkat Lenfoma!” kampanyası ile THD bu hastalıkta toplum bilinç düzeyini arttırmayı hedeflemiş ve bunda belli ölçülerde başarılı olmuştur. Aynı projenin uzanımında olarak sosyal sorumluluklarının bilincinde olarak yurdumuzun farklı coğrafi bölgelerinde lenfoma sınıfları açılmıştır.
Avrupa Hematoloji Birliği (EHA) ile birlikte ortak eğitim programlarını 2009 ve 2010’da tip II ve III tutarlı olarak devam ettirmektedir. Lenfoma, hematolojinin temel ilgi alanlarından biri olup uzmanlık öncesi ve sonrası hekimlerin sürekli eğitimi, hastaların bilinçlendirilmesi ve toplumun bu hastalık konusunda bilgilendirilmesi açısından THD olarak sorumluklarımızın bilincindeyiz.”

Nortwestern Üniversitesi’nden Dr. Jane Winter tümör aşısı konusunda yapılan çeşitli çalışmaların ve hastalıkla mücadelede yeni geliştirilen yöntem “Hastaya göre aşı üretilmesi”ne değinirken, Londra King’s College Hastanesi’nden Dr. Robert E. Marcus ise bu alandaki yeni gelişmelere dikkat çekti. kaynak