Kanser tedavisinde rahatlama sağladı

İÜ Tıp Fakültesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı’nda ameliyat olan kanser hastaları, aynı merkezde kemoterapi ve radyoterapi de alabiliyor.

kemoterapi.hmedium MALATYA – Kanser ameliyatlarının ardından hastayı ve hasta yakınlarını en fazla etkileyen konulardan biri olan kemoterapinin farklı merkezlerde yapılıyor olmasını ortadan kaldırmak için 2010 yılında başlatılan uygulama kapsamında kadın hastalıklarıyla ilgili kanser hastalıklarının tedavilerini yapan İnönü Üniversitesi, bölgede kanser hastalarının umudu oldu.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana bilin Dalı Başkanı Prof. Dr. Önder Çelik, özellikle fazla kilolu, obez, diyabet, düzensiz adet kanaması yaşayan hastaların rahim kanseri yönünden gerekli taramaların yapılması için kadın doğum uzmanlarına başvuruda bulunmalarının erken teşhis için hayati önem taşıdığını söyledi.

Kadın hastalıklarıyla ilgili kanserlerin Türkiye’de ve Avrupa’da ciddi boyutlarda görüldüğüne vurgu yapan Çelik, bu realitenin kabul edilerek erken teşhisin öneminin unutulmaması gerektiğini kaydetti. Kadın hastalıkları ve doğum ana bilim dalı olarak üniversite bünyesinde kurulu olan ‘medikal onkoloji’ ve ‘radyasyon onkoloji’ birimleri ile koordineli çalıştıklarını anlatan Prof. Dr. Çelik, şöyle konuştu:

”2010 yılı itibariyle konuyla ilgili eğitim almış arkadaşlarımız kliniğimize katıldı. Kanser ameliyatları yaklaşık bir yıldır kliniğimizde yapılmaktadır. Kadın hastalıkları ve kadın genital organlarıyla ilgili özellikle ‘rahim kanserleri’ dediğimiz endometrium, yumurtalık, rahim ağzı kanserleri başarılı bir şekilde cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Daha sonra patoloji sonuçlarına göre, radyoterapi ve kemoterapi gereken hastalarımıza üniversitemiz bünyesinde kurulu olan medikal onkoloji ve radyasyon onkolojinin denetimi altında kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları yapılarak tedavi süreçlerini tamamlamaktalar.”

BÖLGEDE EN ÇOK GÖRÜLEN RAHİM KANSERLERİ
Malatya ve çevresindeki illerden merkeze gelen hasta sayısının arttığına işaret eden Prof. Dr. Çelik, hastaların büyük bölümünün tanısının konulmuş olarak geldiğini kaydetti. Rahim kanserlerinin bölgede çokça görülen bir hastalık olduğuna vurgu yapan Çelik, ”Kadın hastalıkları ve doğum kliniğine rahim kanserine maruz kalanlar daha çok müracaat ediyor. Bölgede en çok karşılaştığımız rahim kanserleridir. Onu da yumurtalık kanserleri takip ediyor. Rahim ağzı kanserlerine daha az rastlıyoruz” diye konuştu.

AŞIRI KİLOLULAR DİKKAT ETMELİ
Kanser hastalığında erken teşhisin önemine vurgu yapan Çelik, kanser olma riski bulunan kadınların izlemesi gereken yollarla ilgili olarak şu bilgileri verdi:

”Hastalarımız eğer ileri derecede kilolu, obez, yüksek tansiyonları varsa. Düzensiz adet kanamaları, özellikle menopoz döneminden sonra adet kanamalarında düzensizlik başlayan hastalar varsa mutlaka rahim kanseri yönünden değerlendirilmeleri gerekir. Bu sorunları yaşayan kadınların ilgili bir kadın hastalıkları uzmanına gitmeleri gerekir. Bu hastaların rahminden biyopsisi alınıp kanamanın sebebinin kanser olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer kanama nedeni kanserse erken müdahaleyle hastalarımız tedavi edilir.”

Prof. Dr. Çelik, rahim ağzı kanserlerine Doğu Anadolu Bölgesi’nde daha az rastlanmasına rağmen, taraması yapılan bir kanser türü olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

”6 aylık veya yıllık taramalarla kadın doğum uzmanına giderek test edilebilir. Erken teşhisiyle yine tedavisi sonrası hasta sağlığına kavuşuyor. Bizim ve hastaların gözünden en çok kaçan da yumurtalık kanseridir. Çok geç bulgu veriyorlar. Bulgu verdiklerinde hastalık ileri evrelere ulaşmış oluyor. Bu nedenle ailesinde yumurtalık kanseri hikâyesi olanlar mutlaka yıllık kontrollere gitmesi lazım. Bunun dışında üreme çağının sonuna yaklaşmış bütün kadınlar, ultrason muayenesi, jinekolojik muayene ve ‘tümör marker’i dediğimiz üçlü muayene şekliyle yumurtalık kanseri olup olmadığı hakkında bilgi alabilirler.”

"KANSER OLUMSUZ ETKİ YARATIYOR AMA BİR REALİTE"
”Kanser” sözcüğünün hastalar üzerinde olumsuz bir etki yarattığının farkında olduklarını anlatan Çelik, bu hastalığın Türkiye ve Avrupa’da sıkça görüldüğüne değinerek, bu gerçeğin kabullenilmesi gerektiğini aktararak, şunları kaydetti:

”Kanser kelimesini kullandığımızda hastalarımız üzerinde olumsuz etki yaratıyoruz. Ancak şunu bilmeliyiz ki; kadın hastalıklarıyla ilgili kanserler ülkemizde ve Avrupa’da büyük sıklıkla görülüyor. Bu bir realite. Mutlaka kadın doğum uzmanlarına gitmekten çekinmemeliyiz. Haftada en az iki ve ya üç kanser ameliyatı yapıyoruz. Tabi, hem Malatya’dan hem de çevre illerden hastalar geliyor. Hastalardan büyük bölümü de zaten tanısı konulmuş olarak geliyor. Hasta sayısında her hangi bir sınırlama yok. Yani bize müracaat edecek tüm hastalara müdahale edecek cerrahi kapasiteye sahibiz.”kaynak