Üzerimizdeki Giysiler Kanser Yapıyor

3570842225_837beae1ff_o Türkiye’de tekstilde kullanılan ve kanserojen özelliğe sahip olduğu belirtilen azo boyar madde oranın çok yüksek olduğu öne sürüldü.

Türkiye’de tekstilde kullanılan ve kanserojen özelliğe sahip olduğu belirtilen azo boyar madde oranın çok yüksek olduğu öne sürüldü.
Dünya genelinde üretilen kumaşlarda kanserojen etkili azo boyar madde 30 ppm kullanılırken, Türkiye’de yapılan denetimlerde ise kumaşlarda 3 bin ppm kadar azo boyar madde tespit edildi. Tüketicileri Koruma Derneği (TÜKDER) Genel Başkanı Fikri Karagöz, uzmanların bu tür kumaşlara dokunmanın dahi insanı kanser yapacağını söylediğini belirtti.
Türkiye’de gıda güvenliğinin tartışılmasının ve kapalı alanlarda sigara içme yasağı getirilmesinin sevindirici olduğunu belirten TÜKDER Genel Başkanı Fikri Karagöz, tekstil ürünlerindeki büyük tehlikenin ise farkında olunmadığını söyledi. Tekstil ürünlerindeki en büyük tehlikenin kanserojen etkili azo boyar maddeler ile ağır metal ve kimyasalların kullanılması olduğunu ifade eden Karagöz, "Azo boyar maddeler, 1995 yılında Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmesiyle yasaklandı. Azo boyar madde tekstil
boyalarının içinde bulunur. Bunlardan bir bölümü ‘arilamin’ denilen kanserojen madde içerir. Dünyada üretilen kumaşta 30 ppm kadar azo boyar madde kullanılması serbest olduğundan, Türkiye de ancak ithalatta 30 ppm azo boyar maddeyi serbest bırakmıştır. Fakat iç piyasada yapılan denetimlerde 3 bin ppm azo boyar madde içeren kumaşlara rastlanmıştır. Uzmanlar bu kumaşa dokunmanın bile insanı kanser yapacağını belirtmektedir. Özellikle Çin, Hindistan, Bangladeş ve Nepal gibi Uzak Doğu’dan gelen ürünlerde yüksek
miktarda azo boyar maddelerin bulunduğu bir gerçektir" dedi.
Bir işadamından edinilen bilgiye göre, bugüne kadar 2 bin 210 firmanın ithalat beyannamesinden numune alındığını anlatan Karagöz, "Yüzde 3’ünde yakın bir oranda sonuç pozitif çıkmıştır. Yani sınır oranının üzerinde azo boyar madde bulunmuştur. Avrupa’da yasaklanmasına rağmen Türkiye’de hala serbest olan kimyasallar var. Bu ürünler arasında en tehlikelisi nikel ve pestisitlerdir. Nikel, giysilerin düğme yapımında yoğun olarak kullanılıyor. Özellikle bebek giysilerinde kullanılan düğmelerde nikel olmaması
gerekir. Pestisitler ise üretim ve terbiye aşamasında kumaşa geçen zehirli maddelerdir. Bugün Çin’den ve Hindistan’dan kanserojen maddelerle üretilerek ülkemize gelen ürünlerle boğuluyoruz. Bu ürünlerdeki kanserojen maddeler terleme yoluyla vücudumuza girerek DNA üzerinde etkili oluyor" diye konuştu.
Tekstilin merkezi olan Bursa’da hiçbir denetim mekanizmasının olmadığına da dikkat çeken Karagöz, TUBİTAK Test ve Analiz Merkezi’nin Bursa’da olmasının ise şehir için bir şans olduğunu kaydetti. Tekstil ürünleriyle ilgili gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Karagöz, "Tekstil ürünleri üretim aşamasında denetlenmelidir. Eko-Teks belgesi olmayan tekstil ürünlerinin üretim ve satışı yasaklanmalıdır. Tüketicilerimiz ise aldığı giysilerin üzerini boyaması ya da renk vermesi sonucu
alerji, egzama ya da başka rahatsızlıkların meydana gelmesi halinde bize başvurabilir. Bu firmayı basın yoluyla kamuoyuna duyuracağız, gerekirse dava açacağız" şeklinde konuştukaynak