Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Türkiye’de 7 milyondan fazla kişi risk altında
Az çalışırsa tembelleştirip kilo aldıran, hızlı çalışırsa zayıflatıp sinirli yapan tiroid bezi, radyasyonun da etkisiyle kansere neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün riskli gördüğü 73 milyonluk Türkiye’de nüfusun yüzde 10’undan fazlasında tiroid problemleri görülüyor.
Boynumuzun ön tarafında, nefes borusunun önünde 20-25 gram ağırlığında ‘kelebek’ şeklinde bir organ tiroid… Boyutu ve ağırlığı sizi yanıltmasın; az ya da çok fazla çalışması, tüm vücudu etkiler. İnsan metabolizmasını dengeleyen hormonları salgılayan, gücünü hormonlardan alan organdır. Aşırı sinirli olmamanız, hamile kalıp-kalmamanız, sıkıntılı haliniz hep bu tiroide bağlıdır.
Arjantin’in ‘Kara Dul’ lakaplı ilk kadın Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner’in geçen hafta tiroid kanserine yakalandığını açıklaması üzerine, gözler bu küçük organa çevrildi. Düzgün çalışırken bir sorun yoktur, bir şeyler yolunda gitmediğinde tüm vücudu sarsan bu bezin yarattığı hastalıklarda ve yol açtığı kanserdeki belirgin artış dikkat çekiyor.
Tıp fakültelerinde okutulması dünya çapında kabul görmüş genel cerrahi kitabı ‘Principles of Surgery’nin 2010 yılı verilerine göre tiroid kanseri görülme sıklığı 1 milyonda 40 kişi olmasına rağmen son yıllarda çeşitli nedenlerden dolayı artış göstermeye başladı. Türkiye de artışın yaşandığı ülkelerden biri… Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘endemik guatr bölgesi’ olarak kabul ediliyor. Yani yaşayan nüfusun yüzde 10’undan fazlasında tiroid problemleri görülüyor.
Mutsuz olan hasta oluyor
PROF. Dr. Serdar Tezelman, halk arasında zehirli guatr olarak da bilenen hipertiroidi hastalarında hastalığın başlangıcından bir süre önce ağır stres yaşandığının saptandığını söyledi. Yakın birinin kaybedilmesi veya boşanma gibi travmalardan sonra bu hastalığa yakalananlar artıyor. Bunda stresin, bağışıklık sistemini de etkilemesi söz konusu olabilir.
Bebeğinizin iyodundan çalıyorsunuz
DANİMARKA kaynaklı bilimsel çalışmaları örnek gösteren Prof. Dr. Serdar Tezelman, sigaranın hastalığa etkilerine dikkat çekti: Sigara içenlerde yüzde 35’e varan oranlarda tiroid hormonlarının azalması sonucu hipotiroidinin geliştiği saptanmış. Sigara içilmesi, hipertiroidisi olan hastalarda gelişen gözlerin dışarı doğru büyümesini de olumsuz etkiler. Sigara içen anneler eğer süt veriyorsa, sütünden bebeğe iyot geçişini engeller. Bu durum bebeğin tiroid fonksiyonlarında yetersizliğe yol açabilir.
Her nodül kanser değil
GÖRÜLME oranı artsa da cerrahi tedavisi mümkün olan bir kanser türü tiroid… Özellikle vakaların yüzde 80’ini teşkil eden ‘papiller kanser’ denilen türünde tedavi şansı çok daha yüksek. Erken teşhisin önemine işaret eden Prof. Dr. Selçuk Ünalmışer, şu uyarıda bulundu: Kadınlarda erkeklere oranla iki kat fazla görülen papiller tiroid kanseri ortalama 30- 40’lı yaşlarda saptanıyor. Diğer tiplerinde klinik seyir daha ağır. Tiroid kanserleri erken evrede tiroidde nodül olarak fark edilebiliyor. Daha ileri evrelerde ise yutma zorluğu, nefes almada sıkıntı, ses kısılması, halsizlik ve yorgunluk belirtileriyle kendini gösterebiliyor. Bugün tiroid ultrasonu yapılan kişilerin yüzde 60-70’inin tiroidinde nodül saptanıyor. Ancak her nodül kanser anlamı taşımıyor. Kanser teşhisi koyabilmek için, ultrasonografi ve sintigrafide hipoaktif olduğu belirlenen nodüle iğne biyopsisi yapmak gerekiyor.
Guatrdan korunma yolları
DÜNYADA her 20 kişiden biri yaşamının herhangi bir evresinde tiroid bezi problemiyle karşı karşıya kalıyor. Ülkemizde ise bu rakam çok daha yukarıda neredeyse 2 kişiden biri tiroid beziyle ilgili bir sıkıntı çekiyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Tezelman’a göre, aslında çok basit bir yöntemle tuzlar iyotlanarak guatr problemine çözüm üretilebilir. ‘Artık etrafımızda boynunda gerdanlık gibi koca koca yumrular taşıyan kişilere daha az rastlamaktayız’ diyen Prof. Tezelman, ‘Tiroid Kanserlerinin Şifreleri ve Guatr’ kitabında, korunma yöntemlerini şöyle anlatıyor:
– Florürden yoğun olan suların daha az içilmesi.
- İyotlu tuz kullanın.
- A, C ve E vitaminleri gibi antioksidan içeren sebze ve meyvelerin yenilmesi.
- Selenyum zengini tam buğday ekmeğiyle beslenme.
– Çinko zengini kepekli ekmek, tavuk, süt ve süt ürünleri, patates, ceviz, badem, balık, kurufasulye, lahana ve kuzu eti gibi gıdaların tüketilmesi.
Çernobil’in ardından Karadeniz’de tavan yaptı
ACIBADEM Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Ünalmışer, tüm kanserlerde olduğu gibi tiroid kanserlerinde de genetik geçişin rolüne dikkat çekiyor. ‘Tümör baskılayıcı genlerin devredışı kalması ve onkogen denilen tümöre neden olan genlerin varlığı tiroid kanseri oluşumuna neden oluyor’ diyen Prof. Ünalmışer, şöyle konuştu: Hayatımızda yer alan ve radyasyon yayan tüm cihazlar tiroid kanserinin oluşumunda etken. Çocuklarda bademcik ve geniz eti nedeniyle veya damar tümörü nedeniyle boyun kısmına radyasyon uygulanırsa daha ileri dönemlerde tiroid kanseri gelişebiliyor. Günlük hayatımızda yer alan etkenlerin yanı sıra uzun süre radyoaktiviteye maruz kalmak da tiroid kanserini artıran sebepler arasında… Örneğin 1986 yılında gerçekleşen Çernobil nükleer felaketiyle radyasyon bulutları tüm Karadeniz sahilinde yayıldı. Bu durumun bir sonucu olarak da özellikle Doğu Karadeniz’de tiroid kanserlerinde büyük bir artış meydana geldi. Ayrıca endüstri sektöründe çalışan ve kimyasallarla uğraşan kişilerde de tiroid kanseri oluşma ihtimali çok daha fazla.
Kadınlar daha sık yakalanıyor
HİSAR Intercontinental Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Abcı, tiroid kanserinin belirtileriyle ilgili olarak, ‘Çoğu hastada tanı anında başka organlara da yayılma olduğunda saptanabilir. Boyunda şişlik, boğazda sıkıntı hissi, ağrı, yutkunma güçlüğü, nefes almada güçlük, ses kısıklığı, kilo artışı, sinirlilik, saçlarda zayıflık ve cilt kuruluğu gözlemlenebilir’ dedi. Dr. Abcı’ya tiroid kanseri riskinin yüksek olduğu kişiler ise şunlar:
– Kadınlar (Erkeklere göre daha sık görülür).
– Tiroid bezinde nodül olan hastalar.
– Çocukluk döneminde baş-boyun bölgesine ışın tedavisi uygulananlar.
– Nedeni tam olarak bilinmese de özellikle bazı radyoaktif maddelere (uranyum gibi) maruz kalan kişiler.
– Arjantin, İsviçre ve Türkiye gibi ülkelerde tuzların iyotlanmasıyla nedeniyle guatrdan korunma anlamında bir başarı kazanıldı. Ancak devam eden yıllarda tiroid iltihaplanması görülme sıklığı arttı.kaynak