Kolon Kanseri Korkutuyor

Erkek ve kadınlarda en sık görülen üçüncü kanser türü olan kolon kanser, çevresel ve genetik nedenlerle ortaya çıkabilmesi nedeniyle korkutuyor.

Oluşumunda bazı çevresel ve genetik nedenlerin olduğu bilinen kolon kanseri, kadınlarda meme ve akciğer kanserlerinden sonra üçüncü; erkeklerde ise prostat ve akciğer kanserinden sonra yine üçüncü sırada görülüyor.

Ailesinde kolon kanseri olan kişilerde kansere yakalanma ihtimalinin normalden daha yüksek olduğunu belirten Özel MedlineAydın Hastanesi Genel Cerrahı Op. Dr. Alptekin Memiş, kolon kanserinin belirtileri ve tedavisi hakkında bilgilendirdi. Memiş, “Kolon diye adlandırılan kalın bağırsak, yaklaşık iki metre uzunluğundaki sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısmıdır. Özellikle batılı ülkelerde sık karşılaşılan kolon kanserinin toplumda görülme sıklığı 10 binde beş dolayındadır. Erkekte ve kadında eşit oranda görülen kolon kanseri kendini, ileri aşamalarında kanama veya bağırsak tıkanması ile gösterir. Kolon kanserleri bu belirtilere ilave olarak karın ağrıları, kilo kaybı, halsizlik, iştahsızlık, çabuk yorulma, ishal veya kabızlık gibi sindirim sistemi sorunlarını da beraberinde getirir” dedi.

Kolon kanserinde kalıtsal faktörlerin büyük önem taşıdığını belirten Özel Medline Aydın Hastanesi’nden Genel Cerrah Op. Dr. Alptekin Memiş, ailesinde kolon kanseri olan kişilerin daha dikkatli olmaları gerektiği konusunda uyararak, “Ayrıca daha önceden meme ve yumurtalık kanseri geçirmiş kişilerin de kolon kanserine karşı dikkatli olmaları gerekiyor. Bununla birlikte Gardner Sendromu ve ailesel Polipozis hastalığı gibi kalıtsal hastalıkların da kolon kanserine neden olduğu biliniyor” diye konuştu.

Kolon kanserinde tedavi yöntemleri hakkında da bilgiler veren Memiş, şunları söyledi: “Kolon kanserinin tedavisi cerrahidir. Tümörlü olan kısım cerrahi yöntemlerle çıkarılır. Daha sonra bağırsağın çıkarılan yerinin alt ve üst tarafı birbirine bağlanır. Eğer kanser anüse yakın bir yere yerleşmişse bu bölgenin kısa olması ameliyatın şeklini değiştirir. Bu ameliyatta anüs tümüyle çıkarılır ve kolon, karın duvarına bağlanır. Işın tedavisi kolon kanserinde kullanılmaz. Fakat kemoterapi hastalara ameliyattan sonra uygulanabilir”

Kolon kanserinden korunmak için yapılması gerekenlere de değinen Memiş, sözlerini şöyle tamamladı: “Hastalıklardan korunmak için en önemli kural, sağlıklı gıdalar ile beslenmektir. Kolon kanserinde özellikle lifli gıdalardan oluşan beslenme düzeni önerilir. Çünkü bu maddeler, kanserojen maddelerin yoğunluğunu azaltır. Yağlı besinlerle kolon kanseri arasında doğrudan ilişki vardır. Yağ oranı az besinlerin tüketilmesi gerekir. Kırmızı et ve yağlı besinler kolon kanseri ihtimalini arttırmaktadır. Bu nedenle bu besinlerin az miktarlarda tüketilmesinde fayda vardır. Özellikle ailesinde kolon kanseri olanların ve risk altındaki kişilerin kontrollerini ihmal etmemeleri gerekir. Yapılan muayene ve kolon görüntüleme yöntemleri ile hastalığı önlemek ya da erken tanı koymak mümkündür”Kaynak