Aenean ornare velit lacus, ac varius enim lorem ullamcorper dolore aliquam.
Kanser misiniz?
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Profesörü Dr. Bülent Zülfikar, kanser hastalığı hakkında bilgi verdi.
Kanser hastalığının çok duyulduğunu ancak çok iyi bilinmediğini belirten Zülfikar, "Vücudumuzun olgunlaşmış ve olgunlaşmamış hücreleri vardır. Kanser vücudumuzdaki farklı dokuların yapımını sağlayan ana hücrelerin olgunlaşmamış aşamada kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla ortaya çıkan habis bir hastalıktır. Kontrolsüz çoğalan bu hücreler daha sonra her organda olgunlaşmış (matür) hücrelerin yerini işgal ederek, onların görevlerini engellemelerinden ötürü ortaya çok farklı bir anatomik ve fonksiyonel yapı çıkmaktadır. Bu hücreler aşırı çoğalabildiği gibi, olgunlaşmalarında duraksama olmakta, farklı yönde gelişebilmekte ve ölmelerini sağlayan sinyallere karşı direnç geliştirebilmektedirler. Böylece her yaştan insanoğlunda ur-tümör dediğimiz sorunlara neden olmaktadırlar. Tüm bunlara kanser denilmektedir" dedi.
Prof. Dr. Zülfikar, kanserin her hastalıkta görülebilen yorgunluk, solgunluk, halsizlik, muhtelif ağrılar gibi belirtiler gösterebileceği gibi, daha dikkat çekici şikayetler olan havale geçirme, idrarda kan gelmesi, düzensiz adet kanamaları, vücudun muhtelif yerlerinde kitle (şişlik) tespit edilmesi gibi belirtilerle ortaya çıktığını kaydetti.
Dünyada 13 milyon civarında kanser hastası olduğunu kaydeden Prof. Dr. Zülfikar, "Önümüzdeki 20 yıl içinde bu sayının 30 milyona çıkacağının beklendiğini ve aramızda halen 20-25 milyon kanserli hastanın bulunduğunu 8 milyon kişi bu yüzden ölebileceğini söyledi. Ölümlerin oranının yüksek olduğu ülkeler maalesef gelişmemiş ülkeler. Gelişmiş ülkeler kanserden korunmak için tedbirlerini arttırdılar. Sigara içilmesini önleme, sanayileşmede çevreye önem verme gibi konularda titizler. Ülkemizde 40-45 bin akciğer kanseri, 30 bin civarında meme kanseri hastası var. Kanser önlenebilir, tedavi edilebilir ve kanser tedavisi sonrası hayat kaldığı yerden yaşanılabilir bir hastalıktır. Yaşam tarzımızı bu hastalıktan korunmaya yönelik düzenlemeliyiz" diye konuştu.
Neden sayı artıyor?
Kanserde genetik faktörün önemli ancak tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Zülfikar, "Bunun yanında kimyasal tozlar ve maddeler, sigara, çevresel etkenler, güneşten yanlış faydalanmak kansere neden oluyor. Sigara ve kimyasal maddeler nesilden nesile zarar veriyor. Bu kişiler kanser olmuyorsa çocuklarının olmayacağı anlamına gelmiyor. Kanserden korkmayalım ancak güneş ışını, şişmanlık, hareketsiz yaşam, sigara, tuzlu gıda, alkolden uzak duralım ve smear testi, prostat veya meme taramaları ihmal edilmemeli" diye belirtti. kaynak