Kablosuz internet kanser yapıyor mu?

Sağık Bakanlığı yetkilisi, bir yılda kablosuz internetle maruz kalınan radyasyon miktarının cep telefonlarıyla 20 dakikalık konuşmayla eşdeğer olduğunu söyledi

Bir yılda kablosuz internetle maruz kalınan radyasyon miktarının cep telefonlarıyla 20 dakikalık konuşmayla eşdeğer olduğu, yaklaşık 6 aylık eğitim öğretim süresince bu maruziyetin 10 dakika olacağı belirtildi.

Sağlık Bakanlığı Kanser Dairesi Başkanı Murat Gültekin,yaptığı açıklamada, birim olarak, kamuoyunun gündemini meşgul eden ve kanserojen olma ihtimali olan her maddeyi en kısa sürede gündeme alıp, yurt içi ve yurt dışı ilgili kurum, kuruluş ve bilim insanlarıyla değerledirdiklerini ifade etti.

IARC’nin dünyada kanserle ilgili en önemli kuruluşlar arasında yer aldığını ve Sağlık Bakanlığı’nın da IARC’nin 22 aktif üyesinden birisi olarak bu konudaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ifade eden Gültekin, IARC’nin kanserojenik özellikleri, ilgili bilimsel verilere göre sınıflandırdığını anlattı.

Raporda da yer verdikleri IARC’nin sınıflamasında, elektromanyetik alanların, Grup 2b yani şüpheli kanserojen olarak nitelendirdiğini dile getiren Gültekin, şöyle dedi:

”Tüm elektromanyetik alanlar bu kapsamda değerlendirilir. Kablosuz internet bağlantıları cep telefonları üzerinde yapılan araştırmaların nedeniyle 2B kapsamına alınmıştır. Yani durumu şüpheli olanlar arasında. Bilim şüphe üzerine kurulur. Bu konuda tek bir hipotez bile ortaya atılsa bu madde araştırmalar tamamlanana kadar bu kapsamda değerlendirilir.”

KABLOSUZ İNTERNET AHŞAPLA AYNI GRUPTA

Bir ajanın 2b kapsamında olmasının aynı zamanda bu konuda yeterli bilimsel kanıt olmadığı anlamına geldiğini dile getiren Gültekin, Grup 2b’de yer alan 250 maddenin arasında cep telefonlarının yanı sıra salamura gıdalar, turşu, kahve ve ahşap gibi ürünlerinde de bulunduğuna dikkati çekti.

2b kapsamında olan elektromanyetik alanlar içerisinde saç kurutma makinesinden televizyona kadar birçok ürün olduğunu söyleyen Gültekin, elektromanyetik alanların kanser yaptığına ilişkin tartışmaların 30 yıldır devam ettiğini, ancak bu konuda henüz bilimsel bir kanıtın olmadığını söyledi.

Hazırladıkları rapordan elde edilen sonuçlara göre, kablosuz internet teknolojisinin kanser yaptığına dair herhangi bir bilimsel kanıt olmadığını kaydeden Gültekin, kablosuz ağların cep telefonlarından daha düşük seviyede elektromanyetik alan oluşturduğunu belirtti.

Kablosuz internette elektromanyetik alana maruziyetin düşük dozda olduğuna işaret eden Gültekin, iddia edildiği gibi kullanıcı sayısının artmasıyla doğru orantılı olarak elektromanyetik alanın artış da göstermediğini vurguladı.

“YASAKLAYAN ÜLKE YOK”

Kablosuz internet teknolojisi ve çocuklara etkisi üzerine bugüne kadar yapılmış tek araştırmanın İngiltere Sağlık Bakanlığı’nın okullarda yaptığı araştırma olduğunu bildiren Gültekin, şöyle devam etti:

”Bu araştırmanın sonuçlarına göre, 1 yıllık kablosuz ağ maruziyeti cep telefonuyla 20 dakika konuşmak kadar düşük bir dozda radyasyona yol açıyor. Eğitim süresinin 6 ay olduğu düşünülürse bu 10 dakikaya tekabül ediyor. Yani 10 dakikalık cep telefonu konuşması kadar düşük bir radyasyona maruz kalıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde eğitim sisteminde hatta çocukların okul servislerin de kablosuz internet kullanılır.Kaynak