Hp’nin sırrı çözüldü

Tüm dünyada yaygınlığı giderek artan ve mide hastalıklarının en önemli nedenlerinden olan helikobakter pilorinin DNA’ya zarar vererek mide kanserine yol açtığı tespit edildi. Bakteri, yerleştiği hücrenin DNA’sında çift zincirli kırılmalara neden oluyor.

hpylori.hlarge ANKARA – Helikobakter pilori ile ilgili araştırmaya Zürih Üniversitesi Moleküler Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden Anne Müller ve Massimo Lopes imza attı. Araştırmada HP’nin yerleştiği hücrenin DNA’sında çift zincirli kırılmalara yol açtığı görüldü.

Kırılmalar sonucu hücrenin genetik materyalinin hasar gördüğü, dokuda mutasyona neden olduğu, kontrolsüz hücre çoğalması sonucu mide kanseri oluştuğu belirlendi.

Bilim insanları, helikobakter pilori enfeksiyonunun şiddeti ve süresinin, süreçte önemli rol oynadığını, enfeksiyonun kısa sürede antibiyotikle tedavi edilmesi halinde, çift zincir kırılmalarının vücudun doğal mekanizması içerisinde onarıldığını bildirdi. Ancak uzun süreli enfeksiyonda ortaya çıkan hasarın tamir edilemez olduğunu ifade eden bilimciler, enfeksiyonun uzun sürmesi halinde çok daha fazla sayıda çift zincir kırılması oluştuğunu, insan vücudunun ya bunları yarım yamalak onarabildiğini ya da hiç tamir edemediğini belirtti.

SİNSİ İLERLİYOR, BELİRTİ VERMİYOR
Araştırmayla helikobakter pilori ile mide kanseri arasındaki bağın bilimsel olarak ispatlandığını kaydeden araştırmacılar, aynı zamanda sonucun, bu bakterinin yol açtığı enfeksiyonun tedavi edilmesinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini bildirdi. Araştırma sonuçlarının mide kanserinin teşhis ve tedavisinde rol oynaması umuluyor.

Midede yanma, üst karın bölgesinde ağrı, ishal, bulantı ve kusma gibi rahatsızlıklarla kendini gösterebilen helikobakter pilori enfeksiyonu çoğu insanda hiçbir belirti vermiyor. 1983 yılında bilimsel olarak tanımlanan helikobakter pilori’nin yol açtığı enfeksiyonda bazı antibiyotikler ve mide asidini azaltıcı ilaçlarla kombine tedavi uygulanıyor. Mide kanseri çoğu zaman ölümle sonuçlanıyor.

Araştırmanın sonuçları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı. kaynak