Yumurtalık Kanseri

 

primary-medium 50 yaşın üzerindeki kadınların yumurtalık kanseri görülme oranı % 50, 20-40 yaş arası kadınlarda görülme oranı % 10’dur. Yaşla birlikte hastalığa yakalanma oranı artmaktadır. Yumurtalık kanserinden ölen kadınların yarısından fazlası 55-75 yaş arasıdır. Overlerin gerçek tümörleri genellikle karından elle hissedilene kadar veya çok geniş şekilde yayılıncaya kadar sessiz kalırlar. Tüm kadın organlarının kanserleri arasında % 15-20’lik oranda görülmesine rağmen çok sayıda kadın ölümüne neden olur. Kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenlerinin sıralanmasında yumurtalık kanserleri 5. sırada, 30 yaşın üzerindeki kadınların bundan konraki hayatlarında yumurtalık kanserine yakalanma ihtimali % 1.4’tür. 40 yaş üzeri kadınların ölümlerinin ortalama % 2’sinden yumurtalık kanseri sorumludur. Aynı ailede görülme oranı diğer kanser türlerinde olduğu gibi % 20-25’tir. Tam olarak nedeni bilinmez ancak şu özellikleri taşıyanlar daha sık yakalanabilir: Çocuğu olmayanlar, tekrarlayan düşük yapanlar, gecikmiş yaşta gebelik geçirenler, meme kanseri olanlar (bunlarda yumurtalık kanseri olma riski normalden 2 kat fazla görülür) Japonya hariç en sık endüstriyel yönden ileri ülkelerde görülür. Talk pudrası ve nişasta gibi yabancı maddeler hastalığı başlatıcı etkenler olabilir. Halen yumurtalık kanserinin erken teşhisinde yardımcı olabilecek uygun bir teknik bulunamamıştır. Çok az belirti verir. Nadiren altkarın bölgesinde basınç hissi, kuşak tarzında ağrı, mide problemleri, kilo kaybı veya kilo alımı gibi belirtiler görülebilir. 7 cm ve daha büyük kitleler ameliyata alınır. 5 cm. kadar olanlar 1,5-2 ay kadar takip edilir değişiklik olmazsa operasyona alınır. Muayene, ultrason, kanda tümör markerları teşhise yardımcı metodlardır. Teşhis koymakta genellikle gecikilen bu hastalıktan korunmak belki mümkün değil ancak muntazam aralıklarla yapılacak doktor kontrolleri erken teşhis açısından çok önemlidir.

Yumurtalık kanserine doğum kontrol hapı

Amerikalı uzmanlar, yüksek oranda projestin hormonu içeren doğum kontrol haplarının, kadınlarda yumurtalık kanseri riskini azaltmada önemli bir etken olduğunu açıkladı.

Duke Üniversitesi Tıp Merkezi tarafından yapılan araştırmada, yumurtalık kanseri olan 390 kadın ve 2 bin 865 denekte doğum kontrol haplarının etkisi gözlendi. Araştırma sonucunda, yüksek oranda projestin içeren doğum kontrol haplarını en az üç yıl kullananlarda, yumurtalık kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı belirlendi.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Dr. Joellen Schildkraut, ‘‘Doğum kontrol haplarını ne kadar uzun süre kullanırsanız, yumurtalık kanseri riski de o oranda düşüyor’’ dedi. Dr. Schildkraut, daha sonra şunları söyledi:
‘‘Bu durumun, hapların kadının yumurtlama sayısını azaltmasından kaynaklandığı varsayılıyordu. Ancak bizim araştırmamız, haplardaki yüksek orandaki projestinin bu işte etkili olduğunu ortaya çıkardı. Diğer dişilik hormonu östrojen ise yumurtalık kanseri riskini azaltmada aynı etkiye sahip değil. Maymunlar üzerinde yapılan bir başka araştırma, projestinin yumurtalıklardaki hücre değişimini hızlandırdığını göstermişti zaten. Bununla birlikte, projestinin göğüs kanseri riskini artırdığına dair şüpheler henüz giderilmiş değil.’’ 

SARIMSAK kanseri önlüyor

Sarımsağın birçok kanser türünü önleyici rolü bir kez daha ispatlandı. Kuzey Carolina Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda, sarımsağın vücudun savunma sistemini, enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı uyardığı belirlendi. Mütehassıslar, sarımsağın içinde bulunan anti kanserojen maddelerin mide ve kalın bağırsak kanserlerinin yanı sıra meme ve prostat gibi kanser türlerine karşı etkili bulunduğunu açıkladılar. Sarımsakla ilgili yapılan 19 ayrı araştırmada, sarımsağın içinde belirlenen yüksek miktarda selenyum ve mineraller anti kanserojen etki yapıyor.

Yumurtalık kanseri, kadının yumurtalıklarından kaynaklanıyor. Kadınlarda rahmin her iki yanında olmak üzere iki yumurtalık mevcut.

Yumurtalıklar yumurta üretmenin yanı sıra kadın hormonları olan östrojen ve progesteronun temel üretim yerini oluşturuyor. Yumurtalık kanserlerinin büyük çoğunluğu organın dış yüzeyini örten epitel hücrelerinden kaynaklanıyor.

Yumurtalık kanseri, Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınlarda en sık görulen kanserler arasında 5. sırada yer alıyor. Kadınlarda görülen kansere bağlı ölümlerde de 4. sıraya yükseliyor. Bir kadının hayatı boyunca yumurtalık kanserine yakalanma riski 58’de bir oranında seyrediyor. Yumurtalık kanserinden ölüm riski ise 98’ de bir oranında görülüyor.

Mikroskop altında kanser hücreleri incelenerek bunların normal hücreye ne kadar benzediğine göre derecelendirme (gradlama) yapılıyor. Grad 1 kanser hücrelerinin normall hücrelere benzediği, grad 3 kanser hücrelerinin normal hücrelere göreceli olarak benzemediği anlamına geliyor. Bu ikisinin arasına da grad 2 adı veriliyor. Yumurtalık kanserinin oluşum nedeni ise henüz bilinmiyor. Ancak bu tip kansere yakalanma riskini arttıran bazı risk faktörleri tespit edilmiş.

Yumurtalık kanserlerinin yaklaşık dörtte biri erken evrede saptanıyor. Kanseri erken saptamak tedavinin başarısı şansını artırıyor. Erken evre yumurtalık kanseri için tedavi edilen 10 kadından 9’u kanser tanısından sonra en az 5 yıl yaşıyor.

 

Nasıl Korunabilirim?

Korunmak için;
İlk cinsel temas yaşını erteleyin
Cinsel partner sayısını düşük tutun
Geçmişte çok sayıda cinsel partneri olmuş kişilerle cinsel ilişkiden kaçının
Sigara içmeyin
Düzenli olarak PAP testi yaptırın

Bazı yöntemlerle yumurtalık kanserine yakalanma riskinizi göreceli olarak azaltabilirsiniz. Özellikle ailenizde yumurtalık kanseri hikayesi varsa bu bilgileri doktorunuzla tartışınız.

Doğum kontrol hapı kullanın. Çünkü bu ilaçları senelerce kullanmış kişilerde risk azalıyor.
Tüplerin bağlanması veya histerektomi için doktorunuzla görüşün:  Çocuk isteği tamamlandıktan sonra tüplerin bağlanması yumurtalık kanseri riskini azaltabiliyor. Rahmin alınması (histerektomi) de aynı şekilde riski azaltabiliyor. Ancak bu cerrahi işlemler sadece yumurtalık kanseri riski açısından uygulanmayıp geçerli bir tıbbi neden için yapılmalı.
Bebeğinizi emzirin: Bir veya daha fazla çocuk sahibi olmak ve bir veya daha fazla yıl emzirmiş olmak riski azaltabiliyor. Bu metotlar az oranda riski azaltmalarına rağmen tam bir korunma sağlamıyor. Sadece yumurtalık kanseri riskini azaltmak için çocuk sahibi olmak önerilmiyor. Unutmayın ki doğum kontrol haplarının risk azaltıcı etkisi çok daha fazla.
Sağlıklı beslenin:  Bir çok çalışma sebzeden zengin diyetle beslenen kadınlarda bu kanserin daha ender görüldüğünü göstermiş. Amerikan Kanser Birliği özellikle bitki kaynaklı ve çeşitten zengin bir beslenme öneriyor. Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin. Kırmızı eti, özellikle yağdan zengin ise, sınırlı miktarlarda yiyin.
Genetik test için doktorunuza danışın: Ailenizde yumurtalık kanseri olanlar varsa genetik danışma ve uygunsa genetik testten geçmeyi düşünün. Testi istemeden önce doktorunuz ile testin yararları ve olası sakıncalarını tartışın.  Genetik test bir kadının yumurtalık kanseri için riski arttıran bazı genetik değişiklikler taşıyıp taşımadığını belirtiyor. Genetik değişikliği taşımadığını öğrenmek kadına büyük bir rahatlık verirken, bu değişikliği taşıdığını bilmek oldukça stresli olabiliyor.  Ancak bu bilgiler kanserin önlenmesi konusunda metodlar geliştirmekte faydalı olabiliyor.

Risk Faktörleri Nelerdir?

İlerleyen yaş, yumurtalık kanserinde risk faktörlerinden birini oluşturuyor.

Çoğu kez menopozdan sonra ortaya çıkıyor. Yumurtalık kanserlerinin yarısından fazlası 65 yaşın üzerinde görülüyor. Obezite de önemli risk faktörlerinden    Yapılan araştırmalarda kilosu fazla olan kadınlarda yumurtalık kanserinden ölüme daha sık rastlandığı gösterilmiş. Aşırı obez kadınlarda bu risk yüzde 50 oranında artıyor.