Kök hücre naklinde sıra da yok bekleme de

Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, birçok kanser türünde kullanılan kök hücre naklinde artık hastaların sıra beklemek zorunda olmadıklarını ve bir ay içerisinde nakil merkezlerine alındıklarını söyledi.

aferez.hmedium ANKARA – Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Fevzi Altuntaş, kanser tedavisinde önemli yer tutan kök hücre nakliyle şifa bulmak isteyen hastaların artık sıra beklemediklerini söyledi. Altuntaş, merkezde 3 yılı aşkın bir sürede 300 civarında kök hücre nakil işlemi yaptıklarını belirtti.

Türkiye’de 2011 yılında yaklaşık 2 bin 100 nakil işlemi gerçekleştiğini, son 10 yılda nakil sayısının 200’lerden 2 binlere, merkez sayısının 10’lardan 50’lere çıktığını belirten Altuntaş, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) son yıllarda uyguladığı teşvik edici politikalarının artan nakillerde etkili olduğunu ifade etti.

Türkiye’de 53 kök hücre nakli merkezinin bulunduğunu belirten Altuntaş, şu bilgiyi verdi: ”Bunların 17’si çocuk 36’sı erişkin merkezlerdir. 2011’de yapılan 2 bin 100 naklin bin 600 civarı erişkin 500 civarı çocuk hastalardır. Ülkemizde her türlü riskli nakiller başarı ile yapılmaktadır. Başarı oranlarımız dünya ölçütlerindedir. Benim gibi Türkiye’de, Avrupa ve Amerika’daki kemik iliği nakillerini denetleyecek birçok JACIE müfettişi var. Avrupa birliği akreditasyon kuruluşu JACIE tarafından akredite edilen merkezler var. Bunlar çok önemli aşamalardır.”

Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Nakli Merkezinde kök hücre nakillerinde bekleme sırasının olmadığını vurgulayan Altuntaş, şunları kaydetti:

”Eskiden hastalar aylarca, yıllarca nakil bekliyordu. Merkez ve yetişmiş personel sayının artması ve çok sayıda nakil yapılması ile artık bekleme diye bir şey kalmadı. Merkezimize başvuran hastaları 1 ay içinde nakil ünitesine alıyoruz. Sadece bizim merkezimizde değil, birçok merkezde bu bekleme sıraları eskisi gibi değil. Bu şekilde başta lösemi, lenfoma ve myeloma olmak üzere birçok kanser hastasına erken dönemde şifa şansı sunuyoruz.”

KAN VE KEMİK İLİĞİ KANSERLERİ TEDAVİ EDİLEBİLİR
Kök hücre nakilleriyle başlıca kan kanserleri olarak bilinen akut lösemiler (AML, ALL), lenf bezi kanserleri (Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma), kemik iliği kanserleri olarak bilinen multiple myeloma, myelodisplastik sendrom (MDS), kronik lösemiler gibi hematolojik kanserlerde tamamen şifa sağlanabildiğini anlatan Altuntaş, şunları söyledi:

”Bunların dışında, kemik iliği yetmezlikleri amiloidoz, talasemiler, bağışıklık yetmezliği durumları ve kalıtsal metabolik hastalıklarda kök hücre nakli yapılabilir. Bu hastalıklarda yüzde 50 ile yüzde 90 arasında değişen başarı oranları ile nakiller yapılıyor. Kardeş ve akrabalar arasında uygun vericisi olmayanlara akraba dışı vericilerden ve doku grubu uyumlu vericisi bulunmayanlara ”doku grubu uyumsuz nakiller” yapıyoruz. Bu nitelikli ve özellikli nakiller Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanede bir ilk ve takım çalışmasının sonucudur.”

DİNLENİRKEN HAYAT KURTARIN
Kök hücre vericisi olmanın insan sağlığı üzerine ciddi olumsuz bir etkisinin bulunmadığına dikkati çeken Altuntaş, şöyle devam etti: ”Vericinin kemik iliğinden, anestezi altında, özel iğnelerle kök hücre toplanabilir. Bunu nadiren uyguluyoruz. Günümüzde daha çok damarlarımızdaki dolaşan kanda bulunan kök hücreleri aferez cihazı dediğimiz özel bir aygıt ile de topluyoruz. Burada, kişi sadece bir süre, kan verir gibi kolundan bir serum seti takılarak, dinlenme ve istirahat pozisyonunda uzanır. Acı veya sıkıntı vermez, kolay bir işlemdir. İşlemden önce vericilere bir süre cilt altından dolaşan kandaki kök hücre sayısını artırmak amacı ile bir aşı yapılır. Ameliyathane koşullarında bu aşıda gerekmez. Kök hücre vericisi olmakla insanın kök hücreleri azalmaz bilakis kök hücreler sürekli çoğalan hücrelerdir. Bu nedenle ihtiyacı olan bir hastaya gönül rahatlığı ile verici olabiliriz.”

Bulaşıcı ciddi bir hastalığı olmayan 18-55 yaş arası sağlıklı herkesin verici olabileceğini dile getiren Dr. Altuntaş, ”Verici hastanın bir kardeşi, akrabası veya akrabası olmayan bir kişi olabilir. Kardeş sayısı arttıkça kök hücre vericisi bulma şansı da artar. Eğer hastanın uygun kardeşi yok ise o zaman yurt içi ve dışı kemik iliği bankaları ile bağlantı kurularak uygun verici olup olmadığı araştırılır” dedi.

NAKİL İÇİN VATANDAŞIN CEBİNDEN PARA ÇIKMIYOR
Türkiye’de kemik iliği naklinin maliyetlerinin 40-70 bin dolar civarında olduğunu yurt dışında ise yaklaşık 300-500 bin dolar civarında olduğunu ifade eden Altuntaş, ”Sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının cebinden beş kuruş para çıkmadan gerek kamu hastanesi, gerek özel hastanelerde bu hizmetten faydalanıyor. SGK ile anlaşması olan özel ve kamu hastaneleri 60 gün boyunca paket program çerçevesinde sonrasında ise hiçbir ilave ücret talep etmeden nakil hastalarına sağlık hizmeti vermektedir” dedi.

NAKİL KADAR NAKİL SONRASI DA ÖNEMLİ
”Kök hücre umuttur, kök hücre gelecektir. Ancak kök hücre nakli, sorunların bittiği anlamına gelmiyor” diye Altuntaş, şöyle devam etti: ”Nakil sonrası da nakil süreci kadar önemli. Nakil sonrasında yakın takip ve gerektiğinde acil müdahale de büyük önem taşıyor. Nakil yapılan hastaların uzun yıllar takip edilmesi gerekir. Bu süreçte hasta, nakil ekibi ve hastanenin ilgili diğer birimlerinin uyumu ve desteği çok önemlidir. Aksi takdirde bu hastalar aylar, yıllar sonra bile ciddi problemlerle karşılaşabilir.” kaynak